Mesajı Okuyun
Old 28-07-2008, 11:08   #1
Hasan Coşkun

 
Varsayılan İİk 40/1 . Maddenin Yorumu

Selamlar,temyiz istemim üzerine yerel mahkenin verdiği karar esastan bozuldu.Dava alacak davası ve biz davalıyız.Yerel mahkemenin kabul kararından sonra davacı ilamlı icra yoluna başvurdu ve birçok haciz dışında müvekkilimin maaşına da haciz kondu.
İİK 40/1 E GÖRE bir ilamın nakzi icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.Şimdi bu hükmü yalnız lafzıyla yorumlarsak müvekkilimin maaşı üzerindeki haciz devam eder ve tahsil edilen para alacakşlıya verilir.(yani bu yoruma göre yapılan eski işlemler geçerlidir ancak yeni işlem yapılmaz.)Anck bu yorum şeklini mutlak benimsesek ilam bozulmasına rağmen alacaklı maaştan tahsilatlara devam edecektir.Ben yasanın ruhunun ve amacının bunu engellediği düşünüyorum.Çünkü icra muamelelerinin tümündeki nihai erek tahsilattır.Dolayısıyla ilamın bozulmasının tahsilata yönelik eski işlemleri de durdurması gerekir.Başka bir söyleyişle bu işlemlerin sonuçlarından alacaklının faydalanmaması gerekir.Aksi halde kararın bozulmasının bu gibi işlemlerde(bankadaki mevduat ve bunun dışındaki paraların haczi de buna dahildir.) hiçbir anlamı kalmaz.Bu gibi işlemlerde hacizlerin kalkmasına ya da bu hacizlerden elde edilen tahsilatların alacaklıya verilmeyip dosyada kalmasına karar verilebilir mi?Yine bir başka açıdan reddiyat işlemi bir icra işlemiyse tahsilatın alacaklıya verilmemesi gerekir.(Ancak haciz kalkmadığı sürece müvekkilimde bu paradan yararlanamayacaktır.Dosyanın eski hale iadesi için kesinleşmesi gerektiğine göre yıllar sürecek yargılama boyunca müvekkilim bu paradan yararlanamayacaktır.Yalnız reddiyat işlemi yapılmaması haczin müvekkilimin hukuksal alanındaki etkisini engelleyemmemektedir.)
Bu konuda hiçbir uygulamam yok ve kanunun metninden başka hiçbir bilgi sahibi değilim.Görüş,uygulama ve Yargıtay kararı olan paylaşırsa sevinirim.