Mesajı Okuyun
Old 28-07-2008, 11:00   #95
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Derya Konak
"...Meslekte beş yılını doldurmuş avukatlara..."

Değişiklik teklifinde aynen bu şekilde yazılı.

Ancak yüksek öğrenim görmüş bir memurun, üçüncü dereceye gelmesi için gereken asgari hizmet süresi 18 yıldır.Bu süre hâkim ve Cumhuriyet savcıları için 10-12 yıl olabilmektedir.Bu süre çeşitli nedenlerle daha uzun da olabilir.Bu nedenle "...En az 20 yılını doldurmuş bulunan avukatlara..." ibaresinin hakkaniyete daha uygun olacağı kanaatindeyim.

Selam ve saygılarımla.

Sayın Derya Konak,

"TÜRK MİLLETİ ADINA" karar veren hakimlerin hangi derecede olduğunu hesaplayarak ona yeşil pasaport tahsis etmeyi hesaplayan , ancak,
TBMM ye girip de ömür boyu 1. sınıf vatandaşlığı (bu sebeple de dokunulamazlığı) hakkettiğini düşünen vekil milleti'nin mantığını tartışmayalım isterseniz.

Sayın avayhan'a da şu konuda katılmıyorum.
sırf yeşil pasaport sahibi olmak için 4 yıl hukuk fakültesi okuyarak bir nebze hukuk mantığı edinmiş insanlar ortaya çıksa keşke diyorum ben de..
Vize uygulamalarında banka hesabını, tapu kayıtlarını ve saç ve göz rengine göre "vize alabilirliği" tespit eden ülkelere karşı kendi kamu görevlisini sınıflattıran mantık bir bir nebze "bağımsız ülke" esaslarını kurup, uluslararsı alanda mütekabiliyet koşullarını birebir yerine getirebilirdi o zaman.

Ama ne yazık ki,
sığ sularda en önemli kamu görevlisi avukatlar hakkında kendi meslekdaşlarımızın bu sınıflamayı yapmaya çalışmasını görmek üzücü ve hatta ürkütücü.

ben tamamen "iyiniyetli" bir yaklaşım olarak,
önergenin "beş yıllık" süre kaydını "avukatlığı meslek edinmiş kamu görevlisi" olarak anlamaya çalışıyorum.(HİÇ DEĞİLSE)
5 yıl mecliste bulunup 1. sınıf vatandaşlığa yükselen pek çok vekil milletinden , 5 yıl hukuk okumuş ve bir nebze hukuk mantığı edinmiş herkes hukuğa ve kurallara çok daha saygılıdır ve inanıyorum ki çok daha KIDEMLİ dir.
Buradaki kıdem meslekdaşlarımız arasındaki bir sınıf farkı değil, meslekdaşlarımız arasındaki bir saygı geleneğidir.

Bu yüzden, Deya Konak her ne kadar sizi altın harflere geçiyor olsa da ,meslekdaşlarımıza yönelik düşüncelerinize bende o denli eleştirel ve teessüf ile bakıyorum.
saygılarımla.