Mesajı Okuyun
Old 24-07-2008, 10:03   #3
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/914
Karar: 2004/1823
Karar Tarihi: 26.02.2004
ÖZET : Dava, kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, hükmün yeterli araştırma ve incelemeye dayandığını söylemek mümkün değildir. Zira, hükme esas alınan Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Grafoloji raporunda, inceleme konusu sentteki imzaların tersimi basit, önemli grofolojik materyal ve yazı unsuru içermeyen imzalar olması nedeniyle davalının eli ürünün olup olmadığının tespit edilemediği açıklanmış, imzanın kesin olarak davalıya ait olmadığı saptanamamıştır. Rapor, bu yönüyle hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. İmza incelemesi bakımından Adli Tıp Kurumu tek yetkili kurum değildir. O halde, imza incelemesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 67, 68) (1086 S. K. m. 275, 284)
Dava: Taraflar aras
ında görülen davada Siverek Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 25.06.2002 tarih ve 2001/353 - 2002/188 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, davalının müvekkili vasıtasıyla almış olduğu kredinin bir kısmını ödememesi nedeniyle hakkında yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borca mesnet gösterilen sözleşme ve senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen Adli Tıp Kurumu raporuna göre, borca esas kredi sözleşmesinde imzanın davalıya ait olduğunun saptanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, hükmün yeterli araştırma ve incelemeye dayandığını söylemek mümkün değildir. Zira, hükme esas alınan Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Grafoloji raporunda, inceleme konusu sentteki imzaların tersimi basit, önemli grofolojik materyal ve yazı unsuru içermeyen imzalar olması nedeniyle davalının eli ürünün olup olmadığının tespit edilemediği açıklanmış, imzanın kesin olarak davalıya ait olmadığı saptanamamıştır. Rapor, bu yönüyle hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. İmza incelemesi bakımından Adli Tıp Kurumu tek yetkili kurum değildir. O halde, imza incelemesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)