Muvazaa iddiasının kanıtlanması, 05.02.1947 gün ve 20/6 sayılı YİBK.’na göre, yazılı delille mümkündür. Ancak sözleşmeye taraf olmayan, iddiasını her türlü delille ispatlayabilir (HGK.E. 2003/1-374,K. 2003/370,T. 28.5.2003).
Olayda, çekişmeli taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında, gerçek değer aleyhine, açık bir nispetsizlik bulunduğu, uzman bilirkişilerce kesin olarak saptanırsa (saptanmışsa), rapor; muvazaa iddiasının dayanağı (ispatı) sayılmalıdır.
Muvazaa iddiasına dayalı davalar, zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın, her zaman açılabilir. Yargısal uygulama bu doğrultudadır. Bu husus HGK.’nın 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında da vurgulanmıştır. Muvazaa, gerek def'i olarak ve gerekse dava yoluyla her zaman ileri sürülebilir.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
muvazaa kelimesinin eklenmesiyle dava değişir mi? |
|
 |
|
 |
|
Ne dersiniz?
Ve yine kahve molası...