Mesajı Okuyun
Old 20-06-2008, 09:31   #6
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/5229
Karar: 2005/5265
Karar Tarihi: 07.10.2005
ÖZET: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacak istemine ilişkindir. Kural olarak kanunun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir. Somut olayda dava dosyasında temliki yasaklayan bir belgeye rastlanmamıştır. Ancak davacı yan ısrarla mahkemece temlik olarak kabul edilen belgeleri L… Devleti'nden olan alacağını tahsil etmek paranın transferini sağlamak amacıyla düzenlediğini ileri sürmüştür. Uyuşmazlığın temeli bu noktada toplanmaktadır. Fakat bu konuda herhangi bir inceleme araştırma yapılmaması isabetsizdir.
(818 S. K. m. 162, 355, 359)
Dava: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Dava Borçlar Yasası'nın 359 ve davamı maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafça temyiz olunmuştur.
Davacı müflis Arca İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.İflas İdare Memuru Av. Ataer A. Türkiye ile Libya arasında düzenlenen ve 13.3.1987 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan karma ekonomik komisyonu kararları ile Libya'da başarısız bulunan Türk müteahhitlerinin işlerinin başarılı Türk müteahhitlerine devrinin kararlaştırıldığını ve bu doğrultuda Soytaş Holding A.Ş.nin Libya'da üstlendiği işlerin davacı şirkete devredildiğini, bununla ilgili güvenceler veren Arap-Türk Bankası, Anadolu Bankası, Töbank ve Garanti Bankası arasında protokol yapıldığını 12.1.1988 tarihli sözleşme ile devrin gerçekleştiğini ve bu devir işleminin davalı Devletin Genel Halk Komitesinin 18.1.1988 günlü yazısı ile onaylandığını, taraflar arasında düzenlenen ve sonra da davalı Devlet Başkanlığı tarafından onaylanan sözleşme doğrultusunda davalı devlet ve davacı şirket arasında 12 adet eser sözleşmesi bağıtlandığını, davalı yanın 1990 yılında başlayan körfez krizi ve ambargolar nedeniyle ekonomik sıkıntıya düştüğünü bu nedenle hak edilen birçok istihkakların ödenmediğini sözleşmeye uygun olarak %95 oranında tamamlanan bazı konutların işgal edildiğini, şantiyedeki malzemelerin talan olunduğunu, bununla yetinilmeyerek 19.8.1996 günlü yazı ile tek taraflı olarak 88/11 numaralı 566 konut yapımı sözleşmesinin, 88/13 numaralı 670 konut altyapı yapımı sözleşmesinin 90/6 numaralı tobruk batı giriş yolu yapımı sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek 88/11 nolu akit kapsamında yapılan işlerle ilgili 228.931.149 LD karşılığı 762.341,00 USD tutarındaki 31.3.1990 tarih ve 9 numaralı istihkak bedelinden 10.000 LD karşılığı 33700 ABD doları bunun mümkün olmaması halinde 10.000 LD'nin fiili ödeme günündeki TL. karşılığının tahsilini alacağa dava tarihinden itibaren bir yıl vadeli döviz mevduatına uygulanan oranda faiz yürütülmesini istemiştir.
Davalı taraf savunmasında davaya konu işlerden elde edilen tüm kazançların Arap Türk Bankası A.Ş.'ne temlik edildiğini, bu konuda davacı şirket tarafından 4.01/006-738 sayılı ve 3.5.1988 tarihli Merkez Bankasına gönderilen yazı ile davacı şirketçe Arap Türk Bankası Genel Müdürlüğüne 1.11.1990 tarih ve 4.1.002.212 sayılı temliknameler ve Merkez Bankası tarafından, Arap Türk Bankası Genel Müdürlüğüne gönderilen 29.1.2002 tarihli yazıların temliki hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça ortaya koyduğunu bu temliknamelere davacı tarafça da yargılamasının hiçbir aşamasında itiraz edilmediğini davaya konu edilen konut inşaatına ilişkin işin de bu temliknameler kapsamında kaldığını bu bakımdan davacı yanın husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Borçlar Yasası'nın 162.maddesi uyarınca kural olarak kanunun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir.
Somut olayda Arca İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş., Soytaş Holding A.Ş., Arap Türk Bankası A.Ş., Töbank A.Ş., Anadolu Bankası A.Ş. ve Garanti Bankası A.Ş. arasında 24.12.1987 tarihli protokol imzalanmıştır. Protokolün 8.maddesinde Arca protokol konusu taahhüt işlerinden doğan istihkakların Türkiye'ye transfer edilecek kısmını, 14.250.000 dolardan aşağı olmamak üzere bu protokoldeki paylaşım esaslarına uygun dağıtım yapmak üzere sekreter banka olan Arap-Türk'e devir ve temlik etmiş olup, bu husus T.C. Merkez Bankası'na da yazılı olarak bildirecektir. Verilecek temlik de taraf bankaların alacak payları da mutlak surette belirtilecektir. Ayrıca, Arca Libya makamlarına süresiz, şartsız ve gayrikabili rucu olarak istihkakların sekreter bankaya (Arap-Türk) havale edilmesi talimatını da verecek ve bunu tüm taraf bankalara tevsik edecektir. Temlik işlemi T.C. Merkez Bankası'na teyit ettirecektir hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasında temliki yasaklayan bir belgeye rastlanmamıştır. Ancak davacı yan ısrarla mahkemece temlik olarak kabul edilen belgeleri Libya Devleti'nden olan alacağını tahsil etmek paranın transferini sağlamak amacıyla düzenlediğini ileri sürmüştür. Uyuşmazlığın temeli bu noktada toplanmaktadır. Ne var ki bu konuda herhangi bir inceleme araştırma yapılmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş kambiyo ve dış ticaret işlerinde uzman bir mali müşavir, bir yeminli banka murakıbı ve bir de hukuki yorum ve nitelendirmede yardımcı olmak üzere uzman hukukçu bilirkişi tayin edilerek bu kuruldan alınacak heyet raporu da değerlendirilerek işlemin temlik amacıyla yapılıp yapılmadığı her türlü tereddüt ve kuşkudan uzak bir şekilde belirlenmelidir. Temlik kabul edildiği takdirde davanın reddine para transferi amacıyla yapıldığının kabulü halinde ise husumet ehliyetinin varlığı dikkate alınarak davanın esasına girilmelidir.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)