14-06-2008, 17:51
|
#1
|
|
Karar sonrası davanın esasını etkileyecek bir belgenin bulunması
Belirli süreli iş sözleşmesi ile 4 yıl ardarda çalıştırılan bir işçinin açtığı kıdem ve ihbar tazminatı istemli alacak davası bu iş sözleşmelerini mahkemeye sunamamamız nedeniyle müvekkil şirket aleyhine sonuçlandı.
Gerekçeli karar henüz yazılmadı.
İşçi ile imzalanan belirli süreli iş sözleşmeleri müvekkil şirketin arşivinden henüz bulundu.
Bu aşamada yapılabilecek olan nedir?
-Temyizde İş Sözleşmelerini Yargıtaya sunarak kararın bozulmasını talep etmek: Yargıtay sadece usul yönünden inceleme yaptığı için kabul görmeyeceği kanaatindeyim. Yargıtaya yeni delil sunmak da usulen mümkün değil.
-Menfi tespit davası açmak:Henüz ortada derdest bir dava olduğu için derdestlik itirazı ile karşılaşabilir miyiz? Karşılaşmasak da bu davada görevli Mahkeme neresi olacaktır. genel mahkemeler mi, İş Mahkemesi mi?
Gerekçeli kararın ilamlı icra takibine konulacağı muhakkak.Menfi tespit davasının takipten önce açılması durmunda takip açıldığında, teminat yatırarak da olsa icranın menfi tespit davası sonuna kadar ertelenmesi sağlanabilirmi?
Takipten sonra menfi tespit davası açılırsa %40 icra inkar tazminatı sözkonusu olabilirmi? Ayrıca icra dosyasının tamamı yatırılarak icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi sağlanabilirmi?
-Yargılamanın iadesi yoluna başvurmak: Bunun için de kararın kesinleşmesi gerekiyor. En mantıklı yöntem gibi görünse de amiyane tabiriyle atı alan üsküdarı geçeceği için dava lehe sonuçlansa da tahsil kabiliyeti olmayacak. Ayrıca yargılamanın iadesinde sonradan ele yeni bir belgenin geçmesi gerekmekte. Müvekkil firmanın işçilerle yapılan sözleşmeleri bulamaması meşru bir mazeretmidir?
-Ya da başka bir hukuki yöntem.
Tamamen yoruma açık olan bu konuda yorumlarınızı bekliyorum.
|