11-06-2008, 09:35
|
#2
|
|
Borçlunun ikametgahı icra dairesi genel yetkilidir. Her türlü alacaklarda uygulanır. Bunun dışında faturaya hasredilmiş özel bir yetki kuralı yoktur. Aklan, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklardaki yetki düzenleyen yetki kuralı gelebilir. Ancak, bu kuralın uygulanması da mümkün görünmemektedir. Alacaklının ikametgahı mahkemesi, yetki sözleşmesinin varlığı ayrık bir durum olmak üzere, tekbir durumda yetkili olur. O da HUMK m. 10'da düzenlenen haldir. İcra dairesinin yetkisinin HUMK m. 10 düzenlemesinden tek farkı "alacaklının veya vekilinin o anda orada bulunması"dır. Bunun dışında alacaklının ikametgahı mahkemesi kural olarak yetkili değildir.
Yetki itirazı üzerine icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna gidilmesi gerekir.(Soruda özellikle icra mahkemesi yazdığınız için) Ancak fatura ile ilgili hukuki ilişkiyi borçlunun kabul etmesinden kastınız borcu ikrar etmiş olması ise yalnızca yetki itirazı karara bağlanır. Yetki itirazı haksız ise itirazın kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına hükmedilir. Yetki itirazı haklı bulunursa dosya yetkili icra dairesine gönderilir. Eğer hukuki ilişkiyi kabulden kastınız; temeldeki hukukli ilişkiyi kabul etmekle birlikte faturada tebliğ etmiş olduğunuz miktarda borçlu olmadığı itirazı vaki olur ise, sizin yapmanız gereken, İİK m. 68 anlamında bir belge ile borcun varolduğunu ve talep ettiğiniz miktarda olduğunu ispatlamaktır. Ancak hemen belirtmeliyim ki; faturanın İİK m. 68 anlamında bir belge olmadığı kanaatindeyim(Her ne kadar aksi yönde bir hükme tanıklık etmiş isem de) Zira, Maddede düzenlenen diğer belgeler bir yana, fatura kayıtsız şartız bir borç ikrarını havi senet dahi değildir. Saygılarımla.
|