Mesajı Okuyun
Old 03-06-2008, 16:25   #2
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/20419
Karar: 2006/23732
Karar Tarihi: 14.12.2006
ÖZET: İpotek akit tablosunda sayılan teferruatın taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması, hem de Medeni Kanun'un 686. maddesinde tarif edilen şekilde teferruat niteliğini taşıması zorunludur. Bilirkişi raporu mahcuzların Medeni Kanun'un 686. maddesinde öngörülen nitelikte ve taşınmaz telef, tahrif veya tağyir olunmadan ondan ayrılıp ayrılamayacağı ve bu makinelerin bulunmaması halinde fabrikanın amacına uygun şekilde çalışıp çalışmayacağını açıklayacak ayrıntıyı içermelidir.


(2004 S. K. m. 83/c, 363) (4721 S. K. m. 686)
Dava: Mahkeme karar
ının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile ilgili verilen karar İİK'nun 363. maddesi nedeniyle temyizi kabil kararlardandır. Bu nedenle temyiz isteminin reddine ilişkin 19.07.2006 tarih 2006/1108-93 sayılı mahkemenin ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra 20.03.2006 tarihli kararın temyiz incelemesinde;
Kural olarak teferruatın taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Yani, alacaklılar fabrika binasını satmadan, fabrikadaki teferruatı (Medeni Kanun'un 686. maddesine göre teferruat olduğu bilirkişilerce saptandığı takdirde) ayrı ayrı haczedebilir ve satabilirler. Çünkü teferruatın taşınmaz telef, tahrif veya tağyir edilmeden ondan ayrılması mümkündür. Ayrıca, İİK'nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda sayılan teferruatın da bu madde gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu maddenin uygulanabilmesi için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması, hem de Medeni Kanun'un 686. maddesinde tarif edilen şekilde teferruat niteliğini taşıması zorunludur. Bilirkişi raporu mahcuzların Medeni Kanun'un 686. maddesinde öngörülen nitelikte ve taşınmaz telef, tahrif veya tağyir olunmadan ondan ayrılıp ayrılamayacağı ve bu makinelerin bulunmaması halinde fabrikanın amacına uygun şekilde çalışıp çalışmayacağını açıklayacak ayrıntıyı içermelidir. Örneğin somut olayda haczedilen makinelerin M.K. 686. maddesi kapsamına giren eklenti niteliğini taşıyıp taşımadığı mahkemece yapılacak kesif ve bilirkişiler kurulundan yukarıda açıklanan ilkelere uygun biçimde alınacak rapordan sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)