Mesajı Okuyun
Old 25-05-2008, 21:29   #3
Günsu Akçagöz

 
Varsayılan

Teşekkür ederim.

Açıkgözlüğü hiç sevmem.

Bu davada yaptığım;
herkesin aynı yerden baktığı ve 'şimdiye kadar kazanılmadı' gerekçesiyle açılmak bile istenilmeyen bir dava dosyasına, herkesin baktığı değil, başka pencerelerden bakmak ve hakimlere baktırmaktı sadece.

Zaten hukuk değişmez değildir aslında.

Tam tersine, değişmez zannedilen bir fikir, gerekçelerini iyi oturtursanız eğer, öyle bir değişebilir ki, herkes şaşar.

Genç hukukçulara bunu öğretmek lazım, o yüzden. Bunun için de, önce özgüven aşılamalıyız onlara.

Bilinmelidir ki, eğer herkesten daha çok araştırma yaparsanız ve iyi mantık yürütürseniz, kazanılmayacak dava yoktur..

Ben bana bir dava geldiğinde, önce talep olunan hakkın mantıklı olup olmadığını sorarım kendime. Bunun için önce müvekkili çok iyi dinlerim. Sonra da benim başıma gelse ne hissederdim diye düşünüp o meseleyi özümserim. Daha sonra da piyasada o konuda yazılmış her kitabı alır okurum. O mevzuyla ilgili tüm Yargıtay kararlarını da okuduktan sonra, bir tek şey kalır geriye:

İddialarımı tüm doneleriyle birlikte, dilekçemde vurucu bir şekilde anlatabilmek.

Bunun için, Alman Lisesi'nde bize Edebiyat dersine gelen ünlü şair Bekir Sıtkı Erdoğan'a ve Zuhal hanıma çok şeyler borçlu olduğumu görüyorum.

Çünkü Alman Lisesi, yabancı bir Fen Lisesi olmasına rağmen, bize Türk edebiyatını ve yazı yazmayı çok iyi öğrettiler okulda.

Kendi dilini konuşup yazamayan milletler, bir gün gelir kültürlerini de yitirirler.
Bunun için çocuklarımıza ve meslektaşlarımıza edebiyat sevgisini aşılamalıyız.

VE BENCE, HUKUK FAKÜLTELERİNE MUTLAKA "DİLEKÇE YAZMA" VE "KONUŞMA" DERSİ KONMALIDIR.

Bu olmadan, iğne vurmayı bilmeden Tıp Fakültesini bitiren doktorlara benzeriz. Dilekçe yazmayı öğrenmeden yetişen bir hukukçu, hakimleri ikna edemez ve dava kazanamaz.

Allahtan Istanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi var da, orada bunlar Hukuk mezunlarına öğretiliyor. Orada ders veren meslektaşlarımız elleri öpülesi insanlar bence. İşlerini bırakıp, hiçbir maddi menfaat gütmeden gençleri yetiştiriyorlar.

İyi günler dilerim.