Sayın Meslektaşım,
Ortada geçerli bir vekalet ilişkisi varsa ki olayınızda öyle görünüyor. Çeki imzalayan kişi değil vekalet veren asil sorumludur. Şayet vekaletname olmasaydı çeki imzalayan kişi sorumlu olacaktı. Cezai anlamda sorumluluk açısından aşağıdaki karar işinize yarayabilir.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C. YARGITAY
6.Ceza Dairesi
Esas: 2003/11451
Karar: 2005/8903
Karar Tarihi: 11.10.2005
ÖZET : Sanık Ergün'ün … tarihli vekaletnameye dayanarak, diğer sanık Osman adına suça konu çekleri keşide ettiği, bankaya ibraz edildiklerinde karşılıklarının bulunmadığının anlaşılmış olması karşısında; sanık Ergün'ün eyleminin 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesine uyan karşılıksız çek keşide etmek, sanık Osman'ın eyleminin de bu suça katılmak niteliğinde bulunduğu gözetilmelidir.
(5237 S. K. m. 207) (3167 S. K. m. 16)
Dava: Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık Ergün ve Osman haklarında yapılan duruşma sonunda; Beraatlerine ilişkin ADANA 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 6.6.2002 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından bozma isteyen tebliğname ile 4.12.2003 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Sanık Ergün'ün 17.6.1999 tarihli vekaletnameye dayanarak, diğer sanık Osman adına suça konu çekleri keşide ettiği, bankaya ibraz edildiklerinde karşılıklarının bulunmadığının anlaşılmış olması karşısında; sanık Ergün'ün eyleminin 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesine uyan karşılıksız çek keşide etmek, sanık Osman'ın eyleminin de bu suça katılmak niteliğinde bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, katılan Mehmet Y. vekilinin temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 11.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
|
|
 |
|
 |
|