21-05-2008, 10:29
|
#2
|
|
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4772
Karar: 2005/1346
Karar Tarihi: 09.03.2005
ÖZET: Eser sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız takiplerde genel yetki kuralına göre borçlunun yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu gibi, akdin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Akdin ifa edileceği yerin belli olması durumunda alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
(1086 S. K. m. 9, 10, 440) (818 S. K. m. 73) (2004 S. K. m. 50)
Dava: Davacı Ken-Mak Hastane Malz. Ve El Boya San.Tic.Ltd.Şti. ile davalı Ref. İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. arasındaki davadan dolayı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.6.2003 gün ve 99/1514-2003/455 sayılı hükmü bozan dairemizin 22.4.2004 gün ve 2003/5637-2004/2304 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılan itirazın iptali davası sonucunda, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davalı vekilinin temyizi üzerine karar Daire'mizce davanın yetki yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında Usulün 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir.
2- Davacı tarafça yapılan takibe karşı davalı-borçlu, icra müdürlüğüne verdiği dilekçesinde yetki itirazında da bulunmuştur. Bu durumda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.3.2002 gün 13-241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay'ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre itirazın iptali davasını gören yerel mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra müdürlüğü yetkili ise işin esasına girmesi yetkili değil ise itirazın iptali davasını reddederek işin esası hakkında karar vermemesi gerekir. Çünkü, itirazın iptali davasının görülebilmesi geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra müdürlüğünün yetkisiz olması halinde geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Kaldı ki, itirazın iptali davasını tetkik görevi takibin yapıldığı yetkili icra müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesine aittir.
İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İİK. nun 50/1. maddesine göre ilamsız icra takiplerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır. Bu hüküm uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız takiplerde HUMK. nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına göre borçlunun yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu gibi, 10. maddesi uyarınca akdin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Akdin ifa edileceği yerin belli olması durumunda BK.nun 73. ve HUMK. nun 10. maddesine göre, alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında davalının yerleşim yeri Ankara olduğu gibi, akdin ifa yeri de Ankara'dır. Davalı tarafça icra dosyasına verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra müdürlüğü doğru olarak gösterildiğine göre, İİK.nun 50/1., HUMK. 9 ve 10. maddelerine göre takipte yetkili icra dairesi Ankara İcra Müdürlükleridir.
Bu durumda takibin yapıldığı İzmir İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğundan yerel mahkemece, icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın kabulüne ve itirazın iptali davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğü ile mahkemenin yetkisine yapılan itiraz reddedilip işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Daire'mizce mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması yerine yazılı şekilde bozulması doğru olmamış, karar düzeltme istemi bu nedenle yerinde görülmüştür.
Sonuç: Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle sair karar düzeltme istemlerinin reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile Daire'mizin 22.4.2004 gün 2003/5637 Esas - 2004/2304 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bu bentte yazılı gerekçeyle BOZULMASINA, 09.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
|