10-05-2008, 19:53
|
#53
|
|
Vakıf üniversitelerini sırf özel olması nedeniyle avukatlık mesleği bakımından sorun olarak görmüyorum, çünkü vakıf üniversitelerinden mezun olan ve başarılı olan, akademik ilerleme sağlayan çok kişi tanıdım. Tanımasam bile soyut olarak düşünün: ÖSS'de başarılı olmak mı hukukçu olabilmenin ölçütü olmalıdır? Sakatlığı, yanlışlığı, olumsuz sonuçları herkesin bilgisinde olan ÖSS kabusunda bazı öğrencilerin dizini kırıp kendini yıpratmaması mı onları başka bir yere koyuyor, hayır. Böyle olmamalı. Yargılama yeteneği olan ve sosyal bilimlerdeki bilgi ve yeteneği iyi, çevresinde olan bitene duyarlı ve meraklı kişiler hukuk fakültelerinde okumalı, eskiden her fakülte sınavını kendi yaparmış, bugün ise üniversitelerin hukuk fakülteleri ortak sınav yapmalı.
Gelir seviyesi iyi olan ailelerin çocuklarının hukuk okumasını istemesini salt ekonomik gerekçelere dayandırmanız da çok genelleyici bir tutum ve bu nedenle doğru değil. Her aile çocuğunun iyi bir eğitim almasını ister ve durumu çok iyi olmasa da en iyi şekilde okutmaya çalışır.
Avukatlığı tehdit eden bir durum var elbette: Fotokopi veya içtihat hukukçuluğu, kitap okumadan mezun olabilmeyi marifet sayma, etik değerlerden önce parasal değerleri dikkate alma ve sayının fazlalığı karşısında maalesef bir noktadan sonra nitelik kaybı... Sorun bu noktada oluşmaktadır ve ister vakıf üniversiteleri devam etsin ister devam etmesin bu sorunlar olmaya devam edecektir. Yani avukatlığı tehdit eden sorunlar vakıf üniversitelerinden bağımsızdır.
|