Sayın umutlaw,
Anladığım kadarı ile hasta olan kişi, ilk doktora gidip teşhis konulduktan ve tedavi yapıldıktan sonra doktorun talimatına uyup kontrole gitmemiş, sonrasında bir başka doktora gitmiş ve tedavisini tamamlamış. Sanırım ilk doktorun kendisine yanlış teşhis ya da tedavi uyguladığından bahisle mağdur olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat davası açmış. Uygulamada doktorların yanlış teşhis ve tedavi sonuçlarına maruz kaldıklarını iddia ederek maddi ve manevi tazminat davası açan bir çok hasta var.
Bu durumda mahkeme, hastanın ilk tedavisi ile ilgili olarak doktorun meslekte acemilikten veya ihmalden doğan bir kusurunun olup olmadığını araştıracaktır. Bunun için de hastayı adli tıbba göndermiş. Adli tıbtan dosyalar ne yazıkki çok geç dönüyor. Bazen bir yılı bile geçebiliyor.
Anladığım kadarı ile hastanın ilk tedavisinden sonra, ikinci bir doktora gittiğini ve ardından adli tıbba gittiğini yazmışsınız. Muhtemelen, ikinci gittiği doktor ilk dokturun yanlış ya da hatalı teşhis ya da tedavi uyguladığını söyleyerek onu adli tıbba yönlendirmiştir. Bu tür durumlarda adli tıbba gitmek için herhangi bir süre yok diye biliyorum. Ama makul bir süre içinde de gitmek lazım. Aradan oldukça uzun süre geçmiş ise, tedaviye konu hastalığa ilişkin bulgular ve verilerde kaybolma olabilir. Yada bu süre zarfında hastanın tedavide gecikmiş olması nedeni ile kendi ihmalinden kaynaklanan sağlık problemleri çıkabilir. Bu hususlara itiraz edebilirsiniz.
Yanlış ameliyat ve yanlış tedavi sonucu hasta tarafından doktora karşı açılmış olan maddi ve manevi tazminatlara ilişkin birçok yargıtay kararını sitede bulabilirsiniz. Bu konuda size epey yardımcı olur diye düşünüyorum. İyi çalışmalar...