29-04-2008, 16:15
|
#2
|
|
Mesela Yargıtay bir kararında şöyle demiş:
T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2000/1538
K. 2000/2450
T. 3.4.2000
DAVA : Konut dokunulmazlığını bozma suçundan sanık Akif ...nun yapılan yargılaması sonunda beraatine ilişkin DURAĞAN Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1997/86 Esas,1998/110 Karar sayılı ve 29.12.1998 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi O yer C.Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 22.2.2000 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 1.3.2000 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası,başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
KARAR : Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; yakınan Ünzüle ile aynı çatı altında yaşayıp ev içerisinde gerçekleşen olayları görme olanağına sahip tanıklar Asiye ile Şengül ...ın, sanığa iftira atmaları için bir neden olup olmadığı da irdelenmeden, aşamalardaki kendi içlerinde ve birbirleriyle tutarlı anlatımlarının, yalnızca yakın akrabalık bağı nedeniyle tarafsız kabul edilemeyeceği belirtilerek reddedilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve O yer C.Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA,yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 3.4.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|