TMK. MADDE 168.- Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeriveya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir
MADDE 19.- Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.
Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.
------------------
Boşanma davalarında başlangıçta davacının tercih hakkı bulunmaktadır. Davacı davasını ; davacı veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya son altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesinde açabilir.
Yerleşim yeri sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Eski Nüfus K.nun 4. mad. nüfusa kayıtlı olunan yerin ikametgaha karine teşkil ettiğini kabul ettiğinden yerleşim yeri tespit edilirken nüfus kaydının bulunduğu yere itibar edilmekteydi. Fakat yeni Nüfus Hizmetleri K. Böyle bir hüküm taşımadığından bu ölçütten vazgeçilmiştir. Yerleşim yeri her türlü kanıtla ispat edilebilir.
1.Davacı ancak , yerleşim yerinin (C) şehri olmayıp davasını açtığı (B) şehri olduğunu her türlü delill ispat ederek yetki itirazının reddini sağlayabilir.
2.Eğer (B) şehri taraflardan birinin yerleşim yeri değilse ;
Davalı yetkili olabilecek mahkemeleri doğru olarak göstermiştir. ( Nüfusa kayıtlı olunan C şehrini davacının yerleşim yeri olarak gösterdiği kanısındayım) En azından birlikte oturulan yer bölümü doğrudur. Bu yönden yetki itirazı geçerli sayılacaktır. ( HUMK. Mad. 23) Davalı geçersiz bir yer söyleseydi yetki itirazı geçersiz sayılıp ret edilecekti.
Bu durumda tercih hakkı davalıya geçtiğinden , davalının tercihini tek bir yer olarak belirtmesi gerekirdi. Oysa davalı yetkili mahkeme olarak iki yeri birden göstermiştir. HUMK 27. mad. sine uygun beyanda bulunmamıştır.
Böylece, davalı tercih hakkını yasaya uygun şekilde kullanamadığından tercih hakkı yeniden davacıya geçmiştir. Davacı bu kez tercih hakkını TMK. 168 maddesine uygun biçimde kullanmak zorundadır.Davacı ya kendi yerleşim yerini veya davalının yerleşim yerini ya da son 6 aydır birlikte oturulan yeri tercih ettiğini açıklayacak, sonuçta yetki itirazı kabul edilerek dosya davacının tercih ettiği yer mahkemesine gönderilebilecektir.
Saygılarımla.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/11197
K. 1992/12088
T. 30.11.1992
• BOŞANMA DAVASINDA YETKİ
• YETKİ İTİRAZI
1086/m. 9, 23, 27, 187/2, 195
ÖZET : İşin bidayetinde yetkili mahkemeyi seçim hakkının davacıda olduğu kuşkusuzdur. Ancak davanın yetki kuralı dikkate alınmadan açılması halinde, davalının tek ve doğru olarak yetkili mahkemeyi göstermesi gerekir. Doğru olmakla beraber birden çok mahkemenin yetkili gösterilmesi halinde ise tercih hakkının yeniden davacıya geçeceğinin kabulü gerekir.
Boşanmada yetki kamu düzeni ile ilgili değildir. Davalı tarafından ilk itiraz olarak ileri sürülmediği takdirde, yetkisiz mahkeme tarafından boşanmaya karar verilmesi imkân dahilindedir.
DAVA VE KARAR : Seyhan Kandemir ile Gülay Kandemir arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 9/son maddesi "boşanma veya aykırılık davalarında yetkili mahkeme davacının ikametgâhı veya eşlerin davadan evvel son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir" kuralını getirmiştir. (( TMK.nun 168 mad. göre davalının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.)) Boşanmada yetki kamu düzeni ile ilgili değildir. Davalı tarafından ilk itiraz olarak ileri sürülmediği takdirde yetkisiz mahkeme tarafından boşanmaya karar verilmesi imkân dahilindedir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 23. maddesi, birden fazla yer mahkemesinin yetkili olarak gösterilmesi yasaklanmamıştır. Ancak bu aşamada, sözü edilen yâsanın 27. maddesindeki "mahkeme vazifedar veya selahiyattar olmadığından dolayı dava arzuhalinin reddine karar verdiği takdirde arzuhalı ve dava dosyasını ait olduğu mahkemeye gönderir" hükmünü nasıl bir uygulama olanağı bulacağı sonucu ortaya çıkmaktadır.
İşin bidayetinde yetkili mahkemeyi seçim hakkının davacıda olduğu kuşkusuzdur. Ancak davacı tarafından yetki kuralı dikkate alınmadan davanın açılması halinde, davalının tek ve doğru olarak yetkili mahkemeyi göstermesi gerekmektedir. Doğru olmakla beraber birden çok mahkemenin yetkili gösterilmesi halinde ise tercih hakkının yeniden davacıya geçeceğinin kabulü gerekmektedir ( 25.12.1987 gün ve 1987/5061103 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararı ).
Yukarıda açıklanan ilke çerçevesinde yetki konusunun halli gerekirken eksik inceleme sonucu 13.5.1992 günlü oturum yazılı gerekçe ile yetki itirazının reddine karar verilıp, işin, esasının incelenmesi usul ve yasaya aykındır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün göşterilen sebeple ( BOZULMASINA ) bozma sebebine göre diğer yönlerin ıncelenmesine yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi.