18-04-2008, 00:49
|
#2
|
|
Sayın Meslektaşım hoşgeldiniz,
Meselenize künhünde vakıf olduğunuz sorunuzda anlaşılmakla birlikte ve nezdimin konunun uzmanı olmadığımı hatırlatarak fikirlerimi sunmak isterim.
Malumu olduğunuz üzere idarenin işlem ve eylmlerinin hukuka uygunluğunun yargısal yolla denetlenmesi, kamu hizetlerinin hukuk kurallarına uygun yolla yapılmasını sağlamak maksadıyla idare dava yollarına başvuruyoruz, idarenin yapmış olduğu işlem manfaatimizi haleldar hale getiriyorsa genellikle iptal davası açar, menfaat ihlalimiz sonucunda zararımız oluşmuşsa tam yargı davası ile bunun tazminini talep ederiz.
Meselinizde, iki tüzel kişinin işleminin idare tarafından onaylanması davacının genel anlamda menfaati ihlal edildiği düşüncesiyle iptal davası açılmış, neden çünkü idari işlem hukuka aykırı yada yapılan kamu hizmeti kurala uygun yapılmamış. Durum böyleyse idari işlem iptal edilecek işlem hükümsüz kalacaktır.
Cevap 1: İptal kararı verilmişse işlem hükümsüz hale gelir, hükümsüz işlem tekrar idarenin önüne aynı şekilde gelirse, onaylanmaması gerekir.
Cevap 2: Tam yargı davası açabilmek için, idari işlemin menfaat ihlalinizle birlikte hak kaybınınıza sebep olduğunu belirtmeniz gerekir, malumunuz olduğu üzere idare işlem ve eylemlerini yasallık karinesi neticesinde yasal olarak yapar yani aksi ispatlanmadıkça idarenin işlemi yasal bir işlemdir. Açılmış olan iptal davası reddinde ortaya çıkan sonuç şudur;
İdarenin işlemi yasalığını devam ettirmekte ve red kararı davacının menfaatininin ihlal edilmediğinin, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunun göstergesidir.
Hukuka uygun bir işlem iptal davasının reddi ile kesinleşmişken, tam yargı davası ile, aynı işlemin hak kaybına, menfaat ihlaline, ihlal edilen bu hakkın idare tarafından yerine getirilmesini veyahut sebep olduğu zararın tazmine edilmesi beklenilmez...
Kolay gelsin...
|