Mesajı Okuyun
Old 12-04-2008, 10:12   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

12 tam yıl önce mesleğe başladığımda bana verilen birlik sicil numarası 37 binlerdeydi. Birliğin sayfasına baktığımda yeni meslektaşlarımıza verilen sicil numaralarının 60 binlerde hüküm sürdüğünü gördüm.

Yani bir meslek yaşamı 12 yılını doldurduğunda, avukat sayısı hemen hemen 2 misline artmış oluyor. Bu mantıkla hani eğer mümkünse iki 12 yıl daha mesleğimi sürdürebildiğim takdirde, gelecek 12'nin sonunda bu sayının 100-120.bin, gelecek 12'nin sonunda ise 200-240.binli sicillere ulaşması, matematiksel bir fiili zorunluluğa işaret ediyor.

Öte yandan halen birlikte çalıştığımız ilçemizdeki en kıdemli meslektaşımın sicilininse 7 binlerde olduğunu gördüm. Halen faal olan en kıdemli meslektaşımın ardındna yıllar sonra mesleğe katıldığımda onun meslek geçmişi çerçevesinde benim dahil olduğum 1995'lerde ise, aradaki farkın o zamanki mevcudun 5 katı olduğunu gördüm.

Bunun istatistiksel anlamıysa: Bir meslek ömrü süresince avukat sayısı ortalama 5 misline ulaşıyor/du. O vakitler 3-4-5 Hukuk Fakültesi olduğu halde üstelik. Bugünse 30 ları aşkın sayıya 10 tane daha eklenecekse, ben mesleği bıraktığımda -İnşallah günü geldiğinde-, bugünkü sayının 5 katı değil, EN AZVE EN İYİMSER TAHMİNLE 10 katı avukat olması gerekir. YANİ ASGARİ 600.000 AVUKAT!

Erkek kardeşim de Hukuk Fakültesini tercih etti. Bu dönem sonunda ilk yılını tamamlamış olacak. Ona gelecek tablonun gül bahçesi vaad etmeyeceğini anımsatmama karşın kararlıydı, yapacak bir şey yok

Acaba 1990'larda ülkedeki niza sayısı mı azdı da avukat sayısı bu kadar azdı...

Hakim alımının sınırlı sayıda olduğu, noter olabilmek için yıllarca sıra beklenmesi gerektiği, hukuk müşaviri olabilmek için en azından belli bir yetkinliğe gelinmesi ve avukatlıktan geçilmesi gerektiği gözetilecek olduğunda, öğrenci nüfusunun en az %70-80'ler düzeyinde avukatlık mesleğine geçeceği/zorunda kalacağı kuşkusuz.

Bir meslek nasıl öğütülür, tez konumuz bu.

Saygılarımla...