Değerli meslektaşlarım;
Beyaz eşya satışı ile iştigal eden müvekkil ticaret şirketi, 1,5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile mecuru kiralamıştır. Tarafların şifahen yaptıkları anlaşma gereğince de kaba inşaat olarak kiraladığı mecurun içini ve ince işçiliğini -1,5 yıllık kira bedeli karşılığında- bizzat yaptırmıştır. Ancak bu şifahi anlaşma sözleşmede yer almadığı gibi, aksine kira bedelinin 'yıllık nakden' ödeneceği kontrat ile hüküm altına alınmıştır. Mecurun içi ve ince işçiliği için yapılan harcamaları kısmen gösteren fatura ve para makbuzları mevcuttur (Bu arada müvekkil şirket, merkezinden farklı -kiraladığı mecurun bulunduğu- ilçede açacağı 'şube' için ticaret odası, vergi dairesi vs. resmi kurum ve kuruluşlara bildirimde bulunmuş, gerekli prosedürleri tamamlamıştır). Yine mecura komşu dükkanların kiracı ve malikleri de bu hususta bilgi sahibidir.
Müvekkil, mecuru kiraladıktan ve ince işçiliğini bitirdikten bir müddet sonra elektrik ve su açılışını yapmak istediğinde, mecurun elektrik ve su aboneliği ile yapı işletme ruhsatnamesinin bulunmadığını öğrenmiştir.
Müvekkil şirket, durumu kiraya verene şifahen iletmiş; kiraya veren de gerekli başvuruları en kısa sürede yaparak sonuçlandırmayı sözlü olarak taahhüt etmiştir.
Ancak kiraya veren, müvekkilin ısrarlı-sözlü uyarılarına rağmen gerekli başvuruları yapmamış/sonuçlandırmamış, beyaz eşya satışı ile iştigal eden müvekkilin -kiraladığı mecurda elektrik-su tesisatı ve yapı işletme ruhsatnamesi olmadığından- işe başlaması mümkün olamamıştır. Müvekkil şirketin merkezi, kurulduğundan bugüne tüm vergi takvim yıllarında 'gelir' (kâr) beyan etmiştir.
Bu gelişmeler üzerine müvekkil, sorunların giderilemeyeceğini düşünerek sözleşmenin bitimine 6 ay kala mecuru tahliye etmiş ve tahliye ettiğini kiraya verene bildirmiştir.
Fiili tahliyenin gerçekleşmesinden sonra kiraya veren, kira sözleşmesinin hitamına kadar geçen süre zarfındaki kira paralarını da talep etmek suretiyle haciz+tahliye talepli icra takibi yapmış, mahkemece mecurun tahliyesine karar verilmiş, icra tehdidi nedeni ile kira hitamına kadar olan kiralar da müvekkil tarafından kiraya verene ödenmiştir. Böylece müvekkil;
1)Mecur kendisine kullanıma hazır halde teslim edilmediği halde -kaba inşaat halindeki mecurun içini ve ince işçiliğini yaptırmak suretiyle- yaklaşık 1 sene kira bedeli ödemiştir.
2)Fiilen mecuru tahliye ettiği halde -icra tehdidi nedeniyle- kalan ayların kira bedellerini nakden ödemiştir.
3)Kiraladığı mecuru şube olarak çalıştıracağı inancıyla şube açılışı için birtakım masraflar yapmıştır.
4)En önemlisi ise müvekkil şirketin başka ilçedeki merkezi ilgili dönem için 'gelir' (kâr) beyan etmiştir. Müvekkil şirket bu şubeyi çalıştıramamış olmakla; olası kârdan mahrum olmuştur.
Tüm bu bilgiler ışığında; (munzam zarar tazmini talebi yöneltebilmek için belli bir para borcunun söz konusu olması gerektiği, menfi-müsbet zarar tazmini talebi yöneltebilmek için bildirimde bulunulması gerektiği ancak müvekkilin bu şartı yarine getirmediği göz önü edildiğinde) kiraya verene yöneltilecek herhangi bir talep var mıdır?
Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diler, yardım ve cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.