Mesajı Okuyun
Old 01-04-2008, 13:43   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/16214
Karar: 2007/17942
Karar Tarihi: 27.11.2007

ÖZET: Takibe konu alacak, 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunun 31. maddesi uyarınca koruma meclisince tahakkuk ettirilmiş para cezalarından oluşmaktadır. Bu husus dosya arasında mevcut Doğlat Köyü Çiftçi Malları Koruma Meclisi Kararından açıkça anlaşılmaktadır. O halde bu para cezaları anılan maddesinin 1. fıkrasında belirtildiği üzere aynı kanunun 8. maddesinin V. Bendi uyarınca belirlenmiş ve karara bağlanmış tedbirlere riayetsizlik nedeniyle verilmiştir. Bu durumda, aynı kanunun 10. maddesinin bu konuda uygulanması gerekir.

(4081 S. K. m. 31) (1086 S. K. m. 7)

Dava dilekçesinde 112,00 YTL itirazın iptali % 40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı (Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı) tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı vekilinin S. Korkusuz'a karşı 3.8.2006 tarihinde açtığı davada Doğlat Köyü Çiftçi Malları Koruma Meclisi Başkanlığının yasak bölgeye hayvan sokulması nedeniyle kestiği ve davalının itirazı üzerine İscehisar İlçe Murakabe heyetince 112,00 YTL indirilen cezanın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesin olan hükümde <mahkemece davanın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 7. maddesi gereğince görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasına> karar verilmiş olması kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek hükmün kanun yararına bozulması istenilmiştir.

Takibe konu alacak, 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunun 31. maddesi uyarınca koruma meclisince tahakkuk ettirilmiş para cezalarından oluşmaktadır. Bu husus dosya arasında mevcut Doğlat Köyü Çiftçi Malları Koruma Meclisi Kararından açıkça anlaşılmaktadır. O halde bu para cezaları anılan maddesinin 1. fıkrasında belirtildiği üzere aynı kanunun 8. maddesinin V. Bendi uyarınca belirlenmiş ve karara bağlanmış tedbirlere riayetsizlik nedeniyle verilmiştir. Bu durumda, aynı kanunun 10. maddesinin bu konuda uygulanması gerekir. Bu maddeye göre ise kanunda yazılı istisnalar dışında (ki, bu istisnalar Kanunun 26. maddesinde yazılı olup, faili belli olan zararların tazmini konusunda koruma ve köy ihtiyar meclislerinin verdikleri kararlara karşı vaki itirazların Sulh Mahkemelerince inceleneceğine dairdir) koruma meclisince alınan kararlara karşı 10 gün zarfında murakabe heyetlerine itiraz edilebileceği, itiraz edilip de reddedilen veya itiraz edilmeden kesinleşen bu kararların derhal icra olunacağı belirtilmiş bulunmaktadır.

Anılan madde metninde, (murakabe heyetlerince itiraz üzere verilen kararlar aleyhine hiçbir kanun yoluna müracaat olunamaz) hükmü Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olduğundan (Anayasa Mahkemesinin 15.11.1963 tarih ve E.1963/97, K.1963/272 sayılı karar) bu kararların icrası için ilgiliye tebliğe tevessül edildiğinde bu işlem, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca bir para cezasının tahsiline ilişkin olduğundan, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 6. maddesine göre muhatap ancak görevli Vergi Mahkemesine itirazda bulunabilir.

Davacı idare, yükümlüye yaptığı tebligat üzerine tahsil işleminin durdurulduğuna dair görevli Vergi Mahkemesinden bir karar verilip kendisine tebliğ edilmediği sürece, yukarıda sözü edildiği gibi 6183 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak alacağını tahsil etmek üzere yasada yazılı yollara başvurmak durumundadır. İdarenin bu yola gitmeyerek alacağını Özel Hukuk hükümlerine tabi bir alacakmış gibi mahkemeden talep etmesi, alacağın niteliğini değiştirmeyeceğinden, böyle bir başvurunun Adliye Mahkemesince reddedilmesi gerekir. Bu suretle HUMK'nun 7. maddesinin 1. fıkrası hükmü uyarınca, davacının istemi, idari makamlarca yapılması gereken bir işleme ilişkin olması (6183 Sayılı Kanuna göre) nedeniyle görev yönünden reddedilmelidir.

O nedenle dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddi gerekirken olaya ve alacağın dayandığı yasa maddesine uymayan gerekçe ve yorumlarla esasa girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 27.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)