Cezaevinde tutuklu olarak bulunan sanık hakkında başka bir yargılama sonucu; bir trafik suçundan dolayı para cezası veriliyor.Tebligat m.35'e göre sanığın eski adresine yapılıyor.Sanık bu durumu cezaevinden çıktıktan sonra öğreniyor.Süreyi kaçırdığından dolayı para cezasını ödeyemiyor.Para cezası TCK 5237 sayılı kanun gereği 25 gün hapis cezasına dönüşüyor. Bu karar da m.35 gereğince sanığın eski adresine yapılıyor.Sanık bu sefer de tebligatı öğrenemiyor.
Sanık hakkında cezaevine girmesine neden olan bir dava var.Bu davada sanık olayın gerçek faillerinin yakalanması nedeniyle tahliye ediliyor.Bu arada 6 ay haksız yere hapis yatmış oluyor.Gerçi mezkur dava halen derdest. Bu davada yattığı sürenin son aldığı cezaya mahsup edilmesi ilgili mahkemeden istendi.Bunun üzerine sanığa gelen gerekçeli kararda; 25 gün hapis cezasının aynen infazına, karar kesinleştiğinde infazı için savcılığa gönderilmesine,
tebliğden itibaren 7 gün içinde mahkemeye verilecek dilekçe veya kaleme müracaatla itiraz hakkını kulllanabileceği belirtiliyor.
Benim sormak istediğim hususlar şunlar:
1- Cezaevinde tutuklu bulunan sanığa, başka bir suçtan dolayı hakkında verilen kararın tebilğinin m.35'e göre yapılması doğru ve geçerli bir tebliğ midir?
2-Eğer geçerli bir tebliğ değilse, izlememiz gereken yöntem nedir?
3- Sanığın derdest olan duruşmasında haksız yere yattığı hapis cezası ikinci davasında aldığı 25 günlük hapis cezasına mahsup edilebilir mi?
Saygılarımla.