AYİM Yasasının 20. maddesinde AYİM'nin "Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini " yapacağı hükmüne yer verilmiştir.

Dolayısıyla bir davanın AYİM de görülebilmesi için :
1. Asker kişileri ilgilendirmesi ( AYİM Yasası m.20/2 gereği Asker kişiler; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır.)
2. Askeri hizmete ilişkin olmasıdır. - Olayınızdaki idari işlem kanımca "askeri hizmet gerekleri gözetilmeksizin, salt genel idari ölçü ve gereklere göre tesis edilen nitelik ve özellikte bir işlem" olduğundan askeri hizmetle ilgili değildir ve davanın genel idari yargı yerlerinde açılması gerekir. Buna mukabil AYİM nin aksi kararlarının olduğunu, derece yükselmesi ile ilgili bir davayı kendi görevinde sayarak hüküm tesis ettiğinide belirtmek isterim.

Muvafakat Konusu :
657 sayılı yasanın 74. maddesinde "Memurların kurumların muvafakati ile kurum değiştirebilecekleri hüküm altına alınmıştır." Dolayısıyla kurumlar arası naklen geçiş kurumun takdirinde bulunmaktadır. Burada sadece kurumun bu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak kullanıldığı ileri sürülebilir.

Devlet Personel Başkanlığıda "bir memurun KPSS ile başka bir kuruma atanması durumunda ancak çalıştığı kurumun muvafakati ile atanabileceğini" mütala etmiştir.

İlgili mütalaa aşağıdadır :
DPB - 14/12/2006 tarih ve 24283 sayılı mütalasıBilindiği üzere, merkezi memurluk sınavlarına girenlerin işe yerleştirilmeleri; kamu kurum ve kuruluşlarının personel talepleri çerçevesinde adayların merkezi sınav başarı puanı, kurum ve unvan tercihleri alınarak bilgisayar ortamında yapılmakta olup, 03/05/2002 tarih ve 24744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” ile de Kamu Personel Seçme Sınavı’nı yapma ve yerleştirme işlemleri Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına verilmiştir.
Diğer taraftan, merkezi yerleştirmenin amacı; kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro ve pozisyonlara ilk defa personel alımlarında kayırmacılığın önüne geçilebilmesi ve objektif bir yerleştirme yapılabilmesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının personel ihtiyaçlarının hızlı bir şekilde temin edilebilinmesi olup, gerek kamu kurum ve kuruluşları gerekse ilgili vatandaşlarca Başkanlığımıza iletilen talepler çerçevesinde, ayrıca sınavın uygulanmasında yaşanan problemlerin giderilmesi amacıyla mezkur Yönetmelikte 28/03/2005 tarihli ve 2005/8714 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklikle, merkezi yerleştirme sonucu (B) grubuna ait herhangi bir kadroya yerleştirilip ataması yapılanların, daha sonraki personel alımları için, yerleştirmelerine esas alınan puanla başvuruda bulunamayacakları hükme bağlanarak, adayların aynı KPSS puanı ile birden fazla yerleşmelerine son verilmiştir.
Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun memurların bir kurumdan diğer bir kuruma naklinin düzenlendiği 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür.” denilmektedir.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, adayların aynı sınav sonucunu kullanarak merkezi yerleştirme sisteminden birden fazla yararlanması engellendiğinden, kamu kurum ve kuruluşlarında Devlet Memuru olarak çalışırken, yeni bir KPSS sonucunu kullanarak ÖSYM Başkanlığınca gerçekleştirilen merkezi yerleştirme işlemlerine başvuran ve yerleştirilmesi yapılan adayların, aday ya da asil Devlet memuru olduğuna bakılmaksızın, atanmayı hak ettikleri kadrolara çalıştıkları kurumun muvafakatiyle atanmalarının mümkün olduğu değerlendirilmektedir.

DPB mütalaları bağlayıcı olmamakla birlikte uygulamaya ciddi şekilde ışık tutan ve mahkemelerce dikkate alınan görüşlerdir. Dava açarken bu hususuda değerlendirmenizi tavsiye ederim saygılar.