12-03-2008, 12:36
|
#7
|
|
 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Murat E. |
 |
|
|
|
|
|
|
İcra takiplerinde, borçlu hesaplarına haciz konulması için, banka şubelerine müzekkere yazılmaktadır. Ancak bu müzekkere sadece borçlunun hesabının bulunması muhtemel şubelere yazılmaktadır. Bu durum hem usul ekonomisi yönünden, hem de alacaklı yönünden büyük zararlara yol açmaktadır. Ayrıca alacklı ve vekilini, borçlunun hesaplarının hangi banka şubesinde bulunabileceğini tahmin etmek gibi bir külfete de sokmakta ve hatta alacağın tahsilini imkansızlaştırmaktadır. Bunun yerine ilgil bankanın genel müdürlüğüne müzekkere yazılarak, kaynaktan, hangi şubede hesap var ise o şubedeki hesaba haciz işlemi yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, bu hususu hangi İcra Müdürüne belirtsem, bunun imkansız olduğunu, bankaların buna itiraz ettiklerini bildiriyorlar. Buna rağmen, şu anki duruma uygun bir mevzuat hükmü de bulamadım. Bir boşluk bulunduğu, bu durumdan da borçluların ve bankaların yararlandığı kanaatindeyim. Bu hususta açık bir mevzuat var mıdır? Yok ise nasıl bir yol izlenmelidir? Şimdiden teşekkürler...
|
|
 |
|
 |
|
Sayın meslektaşım,
Sorunuzun yanıtı İİKm.89/7 hükmünde yer almaktadır. Bu maddenin yorumu ile bilimsel doktrinde ve yargısal kararlarda, banka genel müdürlüğüne tüm şubeleri kapsar şekilde haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, banka genel müdürlüğüne haciz ihbarnamesi gönderilmiş ise bunu sadece merkez şube için geçerli olacağı, diğer şubeleri kapsamayacağı kabul edilmektedir.
Hal böyle iken, İİK'nun "ikiz kardeşi" kabul edebileceğimiz 6183 sayılı Yasa'ya bakarsak, çok ama çok enteresan bir durumla karşılaşırız:
6183 sayılı Yasa'nın (İİK m.89 hükmüne karşılık gelen) 79.madde hükmü uygulamasında, 2006yılına kadar, aynen İİK m.89 hükmünde olduğu gibi banka genel müdürlüklerine tüm şubeleri kapsar şekilde haciz ihbarnamesi gönderilemiyordu.
Lakin, 2006 yılında bir ay ara ile yapılan iki ayrı değişiklik ile, kamu alacaklarının tahsilinde idareye büyük bir avantaj sağlanmış ve şu hüküm getirilmiştir:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Madde 79-
… Maliye Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir.
|
|
 |
|
 |
|
Durum bu olunca ister istemez her hukukçunun aklına “Anayasa, eşitlik ilkesi, hukuk devleti” vs. gibi kavramlar geliyor; nitekim benim de geldi…
Bir dosyamda, banka genel müdürlüğüne tüm şubeleri kapsayacak şekilde 89-1 haciz ihbarnamesi gönderilmesine yönelik talebim icra müdürlüğünce (yasaya uygun olarak) İİK m.89/7 gerekçe gösterilerek reddedildi.
Kararı şikayet ettiğim icra hakimliğinde olayda uygulanması gereken yasa hükmünün (İİK m.89/7) Anayasa’ya aykırı olduğu yönünde iddiada bulundum. Yargılama, halen duruşmalı olarak devam etmektedir. Sonucu, elbette site üyeleri ile paylaşacağım.
Saygılarımla…
|