Mesajı Okuyun
Old 20-02-2005, 14:32   #26
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sayın Sezgin,

Hiçbir savcı yüksek koltuklarda oturma sevdalısı değildir,
bundan emin olabilirsiniz. Bir şeyden korkulduğu falan da yok!
Fakat madem merak ediyorsunuz söyliyelim.
Bizim hukuk sistemimiz, savcıyıda hakim gibi tarafsız düşünme ve
sanığın lehine/aleyhine bütün delilleri toplamakla görevli
kılmıştır. Yani sizler vekili bulunduğunuz (diyelim sanığı) her
durumda savunurken, savcılar hakim gibi tarafsız düşünerek
icabında beraatını da isterler. sonuçta yargıtay hakime de savcıya
da aynı kriterlere göre not verir. Yani savcı mutlaka karşı taraf
olmak zorunda değildir. Savcının müddeilik durumu iddianamede vardır
sadece, yargılama safahatında ise müddei değil, objektif olmak
zorundadır. Dolayısıyla bu iki durumu ayırmak icabeder. savcıların
savunma avukatları ile aynı statüde (şekil olarak tabi) bulundukları
sistemlerde ise, savcılar (avukatların tersi) her durumda müddei
durumundadırlar. Bu nedenle sistemde buna yönelik değişiklik
yapılmadan savcıları kürsüden indirmek abesle iştigaldir. Karar
merci ile yanyana ve başbaşa kalmanın sanığın savunma hakkını
kısıtlar bir mahiyeti yoktur bizim sistemimizde. Hatta bazen savcı
beraat isterken hakim mütalaya aykırı mahkumiyet kararıda verebilir.
Bunları düşünmeden, savcı kürsüden insin demekle olmuyor bu işler!
Denilebilirki, yukarıda oturmasının (esasen) bir sakıncası yok ise
de, mevcut sistemde aşağıya inmesinin ne sakıncası olabilir ??
Bunuda fırsat olursa bir dahaki sefere !
Fakat ideal olanı bir bütün halinde sistemin değiştirilmesidir!

B.Hakalmaz