 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Bülent S. Akpunar |
 |
|
|
|
|
|
|
Mahkeme kararları Telekom'un lehinedir, sabit ücretin hukuki olduğuna dair kararlar çıkmıştır.İlgili Telekom'un aleyhine çıkan Beykoz Tüketici Hakem Heyeti Kararı da Mahkemece kesin olarak bozulmuştur.
|
|
 |
|
 |
|
Mevcut hukuki durumu Sayın Akpunar gayet güzel özetledi. Öte yandan bu durum bu doğrultudaki Mahkeme kararları'nın doğru olduğunu anlamına gelmiyor tabii.

Evet Türk Telekom abone sözleşmelerine sabit ücret almakta dayanak olarak kullanacağı bir madde koyuyor ve Telekom'un kazandığı davalarda Mahkemenin gerekçesi de bu maddenin varlığı.
Oysa Türk Telekom'la abone arasındaki sözleşmenin eşitler arası yapılan bir sözleşme olmadığı, abonenin telekominakasyon hizmeti almak için koşulları Türk Telekom tarafından belirlenen bu sözleşmeyi imzalamak zorunda olduğu ve Türk Telekom'un bu piyasada tekel konumunda olduğu ve abonenin aynı hizmeti serbest piyasa koşulları içinde bir başkasından almasının mümkün olmadığı dikkate alınmıyor. Tıpkı bu durumlarda bu sözleşme maddelerinin "Genel İşlem Şartı" olduğu ve geçersiz sayılması gerektiğinin dikkate alınmadığı gibi.
Türk Telekom Türkiye'de kara hatları üzerinden telefon (+ daha pekçok iletişim) hizmeti veren tek kuruluştur. Kara Hatları üzerinden iletişim hizmeti almak için bu TEKEL konumundaki kuruluştan hizmet almak zorundasınız ve 21. yüzyılda bu hizmetin alınması da bir lüks değil, tam aksine ZORUNLULUK olduğundan, karşınızdaki kuruluşun tekel konumunu kötüye kullanması engellenmek zorundadır ve bu bağlamda bu kuruluşun abone sözleşmesine koyduğu her madde de geçerli sayılamaz. Şöyle düşünelim: Türk Telekom abone sözleşmesine ismi "murat" olanlara telefon açılamaz veya "1 ay içinde 10 kez telefonunu kullanmayan 100.000-YTL ödemek zorundadır" yazsaydı, sözleşme özgürlüğü kapsamında bu maddelere de cevaz verecek miydik? Bu maddeler hangi gerekçeyle geçerli olmuyorsa, TT'nin sabit ücret uygulamasına ilişkin sözleşme maddeleri de aynı gerekçeyle hukuki açıdan sakattır ve yerel bir iki mahkemenin bu yönde hatalı kararlar vermesi hak arama özgürlüğümüzü kullanmamızı engellememeli.
Genel İşlem Şartları ile ilgili aşağıdaki makalelerin incelenmesini ve söz konusu davaların cesurca ve bu hukuki yapı üzerine inşa edilerek açılmaya devam edilmesini öneriyorum:
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_270.htm
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_243.htm
Bir yerel mahkeme de mutlaka bu yönde bir karar ihdas edecektir ve bu defa bu karar emsal teşkil edecektir.