|
T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/2322
Karar: 2005/3388
Karar Tarihi: 05.04.2005
ÖZET: Davacı, 3201 sayılı Yasadan yararlandırılmasını ve yurt dışında geçen hizmet sürelerinin borçlandırılması suretiyle değerlendirilmesi ve yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacının, Kurum şubesinin bulunmadığı Nazilli'de, ancak SSK Aydın İl Müdürlüğüne karşı dava açtığı anlaşılmaktadır. Kurumun süresinde yetki itirazı üzerine Mahkemece, Ankara İş Mahkemesi yetkili gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiş ise de, kamu düzenine ilişkin işbu davanın, en az masrafla ve en kısa sürede sonuçlandırılmasında tarafların menfaati bulunduğundan, Kurum şubesinin bulunduğu Aydın İş Mahkemelerinin de yetkili olduğunun kararda belirtilmemesi bozmayı gerektirir.
(1086 S. K. m. 9, 17, 77) (5521 S. K. m. 5, 15) (2709 S. K. m. 141)
Davacı, 3201 sayılı Yasadan yararlandırılmasını ve yurt dışında geçen hizmet sürelerinin borçlandırılması suretiyle değerlendirilmesi ve yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetki yönünden reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 3201 Sayılı Yasa uyarınca yurtdışı hizmetlerini borçlanmak için davalı Kuruma yaptığı başvurunun kabul edilmesi gerektiğinin tespitini istemiştir. Bu yönüyle, uyuşmazlığın 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun uygulamasından kaynaklandığı açıktır. Öte yandan, Sosyal Sigortalar Kanunu'nda, yetki ile ilgili bir düzenlemenin mevcut olmadığı da ortadadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın 5521 sayılı yasanın 15. maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9. ve 17. maddeleri gereğince çözümlenmesi gerektiği söz götürmez. Yukarıda sözü geçen 9. maddeye göre, kurum merkezinin bulunduğu Ankara İş Mahkemesi'nde dava açılabileceği gibi, 17. maddeye göre de, kurum şubesinin bulunduğu Aydın'da da dava açılabilir. 5521 sayılı Yasanın 5. maddesi buna açıkça imkan vermektedir. Bunun için, uyuşmazlığın, şube muamelesinden kaynaklanmasına gerek yoktur. Zira, Kurumu temsilen kurum avukatlarının, şubenin bulunduğu yerde kurum aleyhine açılan davaları takibe yetkili olduğu açık-seçiktir. Tersinin kabulü halinde, Anayasa'nın 141. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 77. maddenin öngördüğü emredici nitelikteki hükümler, göz ardı edilmiş olur ki, bu hususun hukukça korunmasına olanak olmadığı da tartışmasızdır.
Somut olayda, davacının, Kurum şubesinin bulunmadığı Nazilli'de, ancak SSK Aydın İl Müdürlüğüne karşı dava açtığı anlaşılmaktadır. Kurumun süresinde yetki itirazı üzerine Mahkemece, Ankara İş Mahkemesi yetkili gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiş ise de, kamu düzenine ilişkin işbu davanın, en az masrafla ve en kısa sürede sonuçlandırılmasında tarafların menfaati bulunduğundan, Kurum şubesinin bulunduğu Aydın İş Mahkemelerinin de yetkili olduğunun kararda belirtilmemesi bozmayı gerektirir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.4.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, sigortalı davasını Nazilli Asliye(İş) Mahkemesinde açmıştır.
Davalı S.S.K. vekili süresi içinde ileri sürdüğü yetki itirazında, davanın HUMK'nun 9. maddesi uyarınca, davalı Kurumun ikametgahının bulunduğu Ankara İş Mahkemesinde açılıp görülmesi gerektiğini açıklayarak yetki itirazında bulunmuştur.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'da yetki ile ilgili bir düzenleme mevcut olmadığından, 5521 sayılı kanunun 15. maddesinin yollama bulunduğu HUMK'nun 9. maddesine göre davalının ikametgahı sayılan Ankara İş Mahkemesinde dava açılabileceği gibi ayın Kanunun 17. maddesine göre de işlemi yapan kurum şubesinin bulunduğu Aydın İş Mahkemesinde davanın açılabileceği tartışmasızdır. Görülüyor ki davacı yetkili mahkemeyi seçmek konusunda seçimlik hakka sahiptir.
Sorun davacının seçimlik hakkını kullanmayarak yetkisiz mahkemede dava açması halinde, seçimlik hak kendisine düşen davalının HUMK'un 23. maddesine uygun biçimde yetkili mahkemelerde birini itirazında bildirmesi halinde, mahkemenin bildirilmeyen diğer yetkili mahkemeyi yetkili olduğuna karar vermek zorunda olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına ve bilimsel görüşlere göre, davalının yetki itirazında bildirdiği mahkeme gerçekten yetkili ise, yetkisizlik kararı veren mahkeme sadece o mahkemeyi yetkili olarak gösterir ve dava dosyasını o mahkemeye gönderir. O mahkeme başka yetkili mahkeme bulunsa bile, yetki itirazında bildirilmeyen mahkemenin yetkili olduğuna karar veremez.(Y.13.H.D. 07.05.1992, 3889/4271, İ.B.D. 1997/1-3.,sh:207) (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü C:1 Sh.:617 Yıl:2001) . Dava ekonomisi gerekçesi ile yerleşmiş bu kural göz ardı edilemez. Yasalarımızda - kesin yetki kuralı dışında- mahkemelerin doğrudan yetkili mahkemeyi tayin ve tespitine olanak sağlayan bir düzenleme de mevcut değildir.
Somut olayda davalı, HUMK'nun 23. maddesine uygun şekilde yetki itirazında seçimlik hakkını kullanarak, yetkili mahkemenin Genel Müdürlüğünün bulunduğu Ankara olarak bildirmiş ve mahkemece de bunun üzerine Ankara Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, yetkili olmayan Nazilli Asliye (İş) Mahkemesinde açılan bu davanın, davalının itirazına uygun olarak Ankara İş Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yasaya uygun mahkeme kararının onanması gerekirken, usul ve yasaya uygun olmayan gerekçelerle bozulması yönünde oy kullanan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz. 05.04.2005
(KAYNAK: Av. Talih UYAR)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
|