|
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/9903
Karar: 2000/10802
Karar Tarihi: 01.12.2000
ÖZET: Davalı, ıslah yoluyla süresinde verilmeyen cevap dilekçesini, süresinde verilmiş hale getirmek için ıslah yolunu kullanamaz; kullanmış olması da hukuki sonuç doğurmaz.
(1086 S. K. m. 83, 195)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde dava., avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, Almanya'da işçi olarak çalışması ile hak kazandığı yaşlılık tazminatının vekili olan kardeşi davalının banka hesabına yatırılmasına rağmen kardeşince kendisine ödeme yapılmaması nedeniyle icra takibine giriştiğini, takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek itirazının iptaline, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kanuni süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde istemin zamanaşımı nedeniyle reddini dilemiş, 17.6.1998 tarihinde cevap dilekçesini ıslah ederek, bu ıslah edilen cevap dilekçesinde de zamanaşımı defini yineleyerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Emine tarafından temyiz edilmiştir.
Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminin, karşı tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesi olarak tanımlanabilir.
Bu tanımlamadan sonra hemen belirtmek gerekir ki, bir davada cevap dilekçesinin verilmesi de bir usuli işlemdir. Davalı, cevap dilekçesinde ileri sürmediği bir savunmayı özellikle zamanaşımı defini cevap dilekçesini ıslah ederek ıslah edilmiş bu cevap dilekçesiyle ileri sürebilir. Ancak davalının bu nitelikte bir ıslah işlemini yapabilmesi, herşeyden evvel daha önce süresinde verilmiş bir cevap dilekçesinin varlığını gerektirir. Somut olayda, davalı davaya yasal cevap süresi içinde cevap vermemiş, esasen bu dilekçede ileri sürülen zamanaşımı defi de davacının savunmasının genişletilmesi itirazı ile karşılaşmıştır. Bu durumda, davalı ıslah yoluyla süresinde verilmeyen cevap dilekçesini, süresinde verilmiş hale getirmek için ıslah yolunu kullanamaz. Kullanmış olması da hukuki sonuç doğurmaz.
Mahkemece, davalının zamanaşımı defi reddedilip işin esasına gidilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı Emine yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 1.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
|