Mesajı Okuyun
Old 13-01-2008, 01:50   #7
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/2420
Karar: 2007/5447
Karar Tarihi: 22.03.2007
ÖZET: Bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur. Ancak, bu kural rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanır. Borçlunun tahrifat iddiası sabit olduğuna göre ve tahrif edilen bölümde borçlunun bunu kabul eden bir paraf imzası da bulunmadığı için anılan düzeltmenin ne amaçla yapıldığı hususu yargılamayı gerektirir. O halde mahkemece takibin kabul edilen miktar için devamı ve eklentilerle ilgili itirazın da anılan miktar esas alınarak değerlendirilmesi ve takibin fazlaya ilişkin bölümünün iptaline karar verilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 588, 690)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı E. Ok vekili tarafından borçlu M. Tokalı hakkında 7.000,00 YTL. asıl alacak ve eklentilerinin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiştir.
Borçlu vekili tarafından yasal süresinde İcra Mahkemesi'ne başvurularak sair itiraz nedenleri yanında, senedin başlangıçta 7.000.000 TL. bedelli olarak düzenlendiği, sonradan tahrif edilerek bu bölümün 7.000,00 YTL.'ye dönüştürüldüğünün de ileri sürüldüğü görülmektedir.
Borçlu vekilinin bu iddiasının bilirkişi raporu ile doğrulandığı tesbit edilmiştir. Mahkemece bonoda yazı ile değer bildiren bölüme itibar edilmesi gerektiğinden bahisle itiraz reddedilmiştir. TTK. nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun; 588. maddesi gereğince bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur. Ancak, bu kural rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanır. Borçlunun tahrifat iddiası sabit olduğuna göre ve tahrif edilen bölümde borçlunun bunun kabul eden bir paraf imzası da bulunmadığı için anılan düzeltmenin ne amaçla yapıldığı hususu yargılamayı gerektirir.
O halde mahkemece takibin kabul edilen 7.000.000 TL. için devamı ve eklentilerle ilgili itirazın da anılan miktar esas alınarak değerlendirilmesi ve takibin fazlaya ilişkin bölümünün iptaline karar yerilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************