Mesajı Okuyun
Old 08-01-2008, 19:42   #3
av.onur

 
Varsayılan

Öncelikle sayın meslektaşıma teşekkür ediyorum ve bir takım eklemelerde bulunmak istiyorum.

Esasen trafik sigortasınca ödenen asıl tazminat maddi değer karşılığı olan iş gücü kaybıdır. Kişinin sakatlık, özürlülük oranı ile de aynı şeyler değildir. Kişinin vücut bütünlüğündeki eksilmenin normal sağlıklı haline oranla ne kadar bir azalma yaptığına dair oranı ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRMASI VE ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK' e göre yönetmeliğe ekli listedeki tüm hastanelerce verilebilmektedir. Ancak uygulamada tablo da net olmasına rağmen farklı raporlar verilmektedir o ayrı. bir kişinin özürlüler için verilen rapordaki özürlülük oranı %50 olabilirken o kişinin iş gücü kaybı oranı %25 olabilir. Çünkü özürlülük ölçütünden farklı olarak iş gücü kaybı oranı kişinin iştigal ettiği mesleğe göre özel olarak belirlenir. Örnek olarak bir kişinin belden aşağısının felç olması onun jokeylik mesleği için %100 oranında bir iş gücü kaybı oluşturacakken kişinin yazar olması halinde iş gücü kaybı oranı bu oranlara varmayacaktır.

İş gücü kaybı oranı özel olarak o kişinin mesleğindeki eksilmeyi belirler ve maliye dahil tüm devlet kusurmlarında da yapılan uygulamada iş gücü kaybının değerlendirilmesi için uzmanlarca yeni bir rapor oluşturulur.

Daha sonra Yargıtay iş gücü kaybının maluliyetin sonucunda çıkan eksiklik halini tam olarak ikame etmediği, sadece meslekteki kayıp maddi zararının dışında kişinin normal işlerini ve tüm gereksinimlerini karşılarken daha çok emek sarf edeceği, buna paralel yiyecek içecek ihtiyacının artacağı, yine paralel daha çok efor kaybedeceği, hücrelerin daha erken yaşlanacağı, vücudun daha erken yaşlacnacağı ve bunların da karşılığının maddi değer ifade etmesi ve tazminat için yapılan zarar hesabına dahil edilmesi gerektiği düşüncesyle Efor Kaybı Teorisini ortaya çıkarttı. Şu anda da esasında uygulamada tam olarak bu konu anlaşılamadaığından gerek mahkemelerde, gerek hastanelerde, ve ilgili tüm kurumlarda bir uygulama birliği kurulamamış olmakla kimsenin de konu hakkında tam bilgisi olmaması nedeniyle esasen bir çorba durumu söz konusudur.

Bu konu aslında daha etfaflıca açıklanmak gereğinde olup zaman darlığından burada kesiyorum İyi günler diliyorum...