|
Sevgili Meslektaşlarım,
Değerli Dost'lar
Çok Değerli Meslektaşım Habibe - Hamide Kayar'ın bu bölümde açtığı konuyu atlamışım. Konu tasarının yasalaşması ile yeniden gündeme geldi.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'ne ilişkin "bir dost"un görüşüne aynen katılıyorum. Özellikle "bir dostun" bu sütunlarda öncelerde yazdığı onlarca yazı bir düşüncenin, dünya görüşünün tamlamasıdır.
Hakim Siyasi İktidar olaya çok hakim olmak isterse kendi komisyonunu, kurulunu, ihale uğrayan olayın, konunun genel müdürlüğünü kendisi kurar.
Sonra her Genel Müdürlük özel kalemdir, kadrodur, araçtır, yeni iş alanıdır.
İnsan Hakları İzleme Kurulu.
Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu.
İşkenceyi Önleme Kurulu.
Cezaevlerini İzleme Kurulu.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Bu konular hassas, ince konulardır. Eğer çoluğun, çocuğun ağzına sakız olmayacaksan, öteye, beriye HAKİM olacaksan kendi kurulunu kendin kuracaksın.
Az bir geçikme ile bayramınızı kutluyorum
YAŞASIN CUMHURİYET
Gölköy adında bir yer varmış gelibolu'da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
"ben kendimi bildim bileli bu böyledir"
Diyor muhtar:
29 ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
"yaşasın cumhuriyet" diye
Bunun üzerine de ekran karardı
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumuzun
Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet
Can YÜCEL
|