Mesajı Okuyun
Old 31-12-2007, 11:10   #4
ali ekmekçi

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1996/19387
K. 1997/1982
T. 6.2.1997

KIDEM TAZMİNATI
İHBAR TAZMİNATI
FESHE BAĞLI OLMAYAN HAKLAR

ÖZET : Mevsimlik işlerde, işveren, işçileri servis aracı tutarak işe getirirken, bunun pahalı olmasından dolayı servisi kaldırır ve işçi de akti feshederse, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakkı doğar.

Hizmet aktinin feshine bağlı olmayan genel tatil, fazla mesai, hafta tatili gibi haklarla ilgili deliller toplanmadan karar verilmemelidir.
(1475 s. İş K. m. 13, 35, 38, 39, 42, 49)

Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parası, bayram, hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı işçi, iş akdinin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek; kıdem, ihbar tazminatları ile genel tatil, fazla mesai, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve 14 günlük ücret alacağı taleplerinde bulunmuştur.

Davalı işveren; 23.5.1995 tarihli cevap dilekçesinde, davacının Orhangazi İlçesi'nde oturmakta olup, bu yörede oturan diğer işçilerle birlikte işin yoğunluğuna ve sebze-meyve zamanına göre ihtiyaç olduğu zaman servis konulduğunu, ancak bu yöntemin pahalı oluşu ve o yöre işçisinin ihtiyacına gereksinim kalmayışı, sezonun da bitmiş olmasından dolayı davacının hizmet sözleşmesinin sona erdiğini, kıdem tazminatı alacağı olarak 10.434.375 TL'.yı ödemeye hazır olduğunu savunmuştur.

Mahkemece, davacının işçi servisinin kaldırılması nedeniyle kendiliğinden iş aktini feshettiğini, bu nedenle ihbar tazminatı isteyemeyeceği gibi, ihbar tazminatı adı altında maddi ve manevi ve buna benzer tazminatları da talep edemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle davalı tarafından mahkemeye sunulan ve yukarıda sözü edilen cevap dilekçesine göre, taraflar arasında kurulmuş olan mevsimlik iş ilişkisi işverence, davacının servis tutularak işyerine getirilip götürülmesinin pahalı bir yöntem oluşu nedeniyle feshedilmiştir. Hal böyle olunca, davacı kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazanmış bulunmaktadır.

Diğer işçilik alacaklarına gelince; bunlar 1475 sayılı İş Kanununda düzenlenmiş olup feshe bağlı haklardan değildir. Bu konuda tarafların delilleri toplanıp karşılaştırılmak suretiyle incelenip değerlendirmeye tutularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.2.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E: 1988/2824
K: 1988/4094
T: 11.04.1988

DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Davacı, davalı ile yaptığı 13.8.1984 tarihli süresi belirsiz hizmet akdi ile Palu'daki işyerinde çalışmakta iken, bu işyerinde işlerin bitmek üzere bulunduğu sırada, işverence yine kendisine ait ve takriben 25-30 kilometre mesafede bulunan diğer bir işyerinde, noter aracılığıyla çalışmağa davet edilmiş, davacının bu işyerine gitmemesi nedeniyle iş akdi işverence feshedilmiştir.
Davalı, sözleşmenin feshini davacının Türkiye genelinde bütün işyerlerinde çalışma şartını kabul etmiş olması sebebine dayanmıştır. Gerçekten sözleşmede, davacının Türkiye genelinde davalıya ait işyerlerinde çalışmayı kabul ettiği yazılıdır. Kuşkusuz bu şart bağlayıcıdır. Ancak, bağlayıcılığı mutlak olarak kabul etmek doğru olmaz. Zira işçinin yemek,
ikamet veya işyerine götürülüp getirilmesi gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Nakil, işçinin önceki sosyal ve ekonomik durumu ile sonraki durumu arasında işçi aleyhine büyük farklar yaratmamalıdır.
İş müfettişinin raporunda işverenin servis aracı temin edeceği belirtilmiştir; ancak servis aracının yanında işçinin öğle yemeğini yiyebilme imkanlarının da mevcut olması gerekir. Davacının gönderileceği yeni işyerinde öğle yemeği yeme imkanları mevcut değilse, bu ihtiyaçları için alışveriş yapabileceği bir yer yoksa, o zaman kendisinden başka türlü fedakarlık lbeklemek doğru ve hakkaniyete bağdaşır görülemez.
O halde, bu koşullar çerçevesinde inceleme yapılıp, sözleşme hükmünü buna göre değerlendirmek ve bu değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmek gerekir. Sözleşme hükmüne mutlak anlam verilecek kıdem tazminatı isteğinin sırf bu sebeple reddi isabetli değildir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULAMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.4.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.