Mesajı Okuyun
Old 17-12-2007, 12:13   #3
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/2962
Karar: 2005/4462
Karar Tarihi: 03.05.2005
ÖZET : Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptal ve tescili isteğine ilişkindir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerektiğinden savunmanın genişletilmesi sayılmaz.
(4721 S. K. m. 2, 732)
Dava : Mahalli mahkemesinden verilmi
ş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılardan Mustafa Ö... ve davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. Özgür C... ve davalılar vekili Av. Oğuz Beyler K... geldiler. Hazır bulunanların şifai beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptal ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme davalılar Gülay T..., Ayşe Gözde T..., Rıfat Berki T... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalılardan Mustafa Ö... hakkındaki davayı kabul etmiş, hüküm davalılardan Mustafa Ö... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Olayda, davalı vekili önalım hakkına konu edilen taşınmazın paydaşları arasında taksim edildiğini, bu durumun davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki davacıya ait iki katlı binanın fotoğraflarından da anlaşıldığını temyiz dilekçesinde açık bir şekilde ileri sürmüştür. Yukarıda belirtildiği gibi bu husus davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınmalıdır. Mahkemece eylemli taksim hususu üzerinde durularak taraf delillerinin toplanması ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 400.- YTL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalı Mustafa'ya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.05.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************