Mesajı Okuyun
Old 14-12-2007, 13:21   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

HUKUK GENEL KURULU KARARI

İŞTİRAK NAFAKASI
İŞTİRAK NAFAKASI TALEP HAKKI/İŞTİRAK NAFAKASI ALACAKLISI


İştirak nafakası talep hakkı velayet kendisine verilen ana veya babaya aittir.Reşit olmayan çocuk ne iştirak nafakası ne de yardım nafakası isteğine ilişkin dava açamaz.

İştirak nafakası borcu,çocuğa karşı değil,velayet kendisine verilen ana veya babaya karşıdır.

Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Edirne 2 Asliye Hukuk Mh ce davanın kabulüne dair verilen kararın incelenmesi davalı vekilince istenmiş,karar bozulmuştur.

Küçük Gökçe Bahar Ercan"a velayeten annesinin açtığı iştirak nafakası davası devam ederken küçük Gökçe reşit olmuş,reşit olduktan sonra verdiği vekaletle vekil aynı davayı sürdürmüştür.Mahkemece dava kabul edilmiş,davacı olarak hükümde küçük Gökçe"nin adı yazılarak davacı gösterilmiştir.Özel daire,küçüğün reşit olduğu tarihe kadar geçerli ve sınırlı olarak nafakanın artırılması gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararını bozmuş,yerel mahkeme kararında direnmiştir.
...
Boşanmış eşlerden velayet kendisine verilmiş olan eş öncelikle çocuğun bakımı ile yükümlüdür.Velayet kendisine verilmeyen eşin sorumluluğu bu yükümlülüğe iştirak niteliğindedir ve borcu velayet sahibi eşe karşıdır.Diğer bir deyimle iştirak nafakasında alacaklı velayet kendisine bırakılan eş olup çocuk değildir.

Bu nedenle mahkemece,davacı annenin iştirak nafakasının artırılmasına dair açtığı davanın ,çocuğun reşit olduğu tarihe kadar kabulü gerekirken,reşit olduğu tarihten sonrası için çocuk adına da devamına karar verilmesi(çocuk yardım nafakası şeklinde dava da açmamış ve talebini yardım nafakası olarak adlandırmadığı,bu yönde talebi olmadığı halde,istek aşılarak,reşit olma tarihinden sonrası için yardım nafakası olduğu ifade edilmek suretiyle) kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

HGK 2000/2-719-747