04-12-2007, 23:10
|
#21
|
|
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:2000/4-1732
K:2000/1741
T:29.11.2000
Taraf1ar arasındaki "manevi Tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 8. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen (...) kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi uzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 25.10.1999 gün ve 1999/6318 E., 1999/8998 K. sayılı ilamıyla; (...Ceza dosyası içeriğinden, davalının davacıya hakaret etmesi nedeniyle açılan kamu davasında davalının hükümlülüğüne karar verildiği, bu kararın davalı tarafından temyiz edilmediği, ne var ki davacının temyizi üzerine bazı nedenlerle bozulduğu, bilahare kamu davasının ceza zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu olgulara gore, davalının davacının kişilik haklarına olan saldırısının anılan yargı kararındaki olgu ile de doğrulandığı, bu bağlamda, ceza yargılamasında açıklanan bu süreç ve dosyadaki bilgi, belge ve deliller itibariyle davalının davacıya karşı dava konusu olaylar nedeniyle kişilik haklarına saldırı oluşturacak şekilde haksız eyleminin bulunduğu belirgindir. Şu durum karşısında mahkemece davalının sorumluluguna karar verilmesi gerekirken maddi olgulara uygun duşmeyen ve hukuki olmayan gerekçelerle davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmistir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri cevrilmekle, yenıden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan (...) sonra gereği görüşüldü.
Sivrihisar Asliye Ceza Mahkemesi'nin davalının görevli avukata hakaret suçundan dolayı mahkumiyetine ilişkin kararının Yargıtay'ca bozulmasından sonra davanın ceza zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması karsısında ceza hakiminin bu kararın B.K. 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlamayacagına yonelik yerel mahkemenin direnmedeki gerekçesi yerinde ise de, az yukarıda acıklanan ceza ılamının mahkümiyete ilişkin kararını (sanığın) davalının temyiz etmemesi, hakaret olgusunun kabulüne yönelik bir delil oluşturmasına ve ayrıca ceza yargılamasındaki delillerin kıymetlendirilmesi sonucu davalının davacıya "hırsız" demek suretiyle vaki haksız fiilinin sübut bulunduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (...) BOZULMASINA.
|