Mesajı Okuyun
Old 26-11-2007, 08:46   #7
ekinheval

 
Varsayılan

Bu konuda oluşan yargıtay içtihatlarında bir değişiklik mi oldu ? Ya da kıdem tazminatı ile işgüvencesi tazminatına farklı ücret mi esas alınıyor? İşgüvencesi tazminatının hangi tarihteki ücrete göre hesaplanacağı konusunda Yargıtay Kararı var mı?
28.04.2005 günlü 886/14880 sayılı Yargıtay kararında; Feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmekle, iş sözleşmesinin kesintisiz devam ettiği ve işe başlatmama halinde feshin bu tarihte gerçekleştiği kabul edilmelidir. Ancak yasanın düzenlemesi gereği, bu sürenin 4 aya kadar ücret ve diğer yasal hakların ödenmesine karar verilen süre ihbar kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının hesabında nazara alınması gerekmektedir. Somut olayda fesih ile kararın kesinleşmesine kadar geçen süre için davacı lehine 112 gün ücret ve diğer hakların ödenmesine karar verildiğinden işe başlatılmayacağı bildirilen tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden 112 gün için fark kıdem tazminatı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır.
12.04.2004 günlü Yargıtay 18066/12952 kararında ise;: Davacı işçinin iş sözleşmesinin 24.04.2003 tarihinde geçerli bir nedene dayanmaksızın feshedildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.Ardından açılan işe iade davasında, feshin geçersizliğine karar verilmekle iş ilişkisi yeniden tesis edilmiş durumdadır. Davacının işverence işe başlatılmadığı 17.11.2003 tarihinde iş ilişkisi sonlandığından, kıdem tazminatı hesabında bu tarihteki tavanın gözetilmesi gerekir. Ancak kıdem tazminatına esas alınacak sürenin tespitinde feshi izleyen ilk 4 aylık sürenin dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı işçinin sözleşmesi 24.04.2004 tarihinde feshedilmiş ve 4 aylık süre 24.08.2004 tarihinde dolmuştur. Kıdem tazminatı bu süreye kadar hesaplanmalıdır. Öte yandan işyerinde uygulanmakta olan TİS’nin 37/B maddesinde 2. yıl ücret artışı düzenlenmiş ve 01.07.2003 tarihinde işyerinde çalışan ve hizmet akdi devam eden işçilere zam yapılacağı belirlenmiştir. Davacı işçiye daha önce ihbar tazminatı ödenmişse de işe iade davası sonucunda önceki fesih geçersiz sayıldığından zammın yürürlüğe girdiği tarihte taraflar arasında iş ilişkisinin varlığının kabulü gerekir. Bu durumda davacının TİS’nin anılan ücret artışından yararlandırılması suretiyle belirlenecek olan ihbar ve kıdem tazminatları ile izin ücreti fark istekleri hüküm altına alınmalıdır.