Mesajı Okuyun
Old 19-11-2007, 14:51   #1539
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

1993 yılından beri okuyarak tartışma kültürü ve amacı ile ilgili düşüncelerinden faydalandığım,aşağıdaki düşünceleri yazılı Yargıtay eski Başkanlarından Sami Selçuk"un çok değerli bir düşünce adamı olduğunu itiraf ediyorum :

" ... Çok sayıda seçkin hukukçuların katıldığı toplantılarda çoğu kez yöntem,kaynaklar ve bilimsel içerik açısından yapılan eleştiriler birdenbire "seninle her konuda,her yerde tartışmaya hazırım"meydan okumasına dönüşmektedir.Bunlar hiçbir zaman beni üzmemiştir.Ama çok düşündürmüştür.Tartışmanın hasmı mat etmeye yönelik bir satranç oyunu ya da kendi başarganlığını kanıtlama yolu gibi algılanmasını doğrusu hep yadırgamışımdır. Zira,tartışma,adı üstünde,düşüncelerin karşılıklı olarak tartılmasıdır;o nedenle gerçeğin heykelini birlikte yontmaya duranların imece bir savaşımıdır. Tartışmacılar,birbirlerinin yanılgılarını düzelterek o yetkin heykeli birlikte kotarırlar.Amaç,düşüncelerden birini yenmek,"eller yukarı" diyerek birini köşeye sıkıştırmak değil,düşünceler cumhuriyetinin zenginliğini ve başkalıklarını yaratmak,yakalamaktır.Kendi göğsümüze kendi ellerimizle en yüksek liyakat nişanını takma tuhaflığından vazgeçmeli,eleştiriye kucak açmalıyız.İnsan,eğer gerçekten insansa,katılmadığı yöntemi ve düşünceyi eleştirmekle yükümlüdür.Eleştirmek bir hak değildir ki kişisel çıkar ya da dost hatırı için ondan vazgeçilebilsin.Benimsemediği bir düşünceyi eleştirmeyen kişi,o düşüncenin sahibini yanılgısı ile başbaşa bırakmak,onun gelişmesini önlemek ve böylece onu cezalandırmak gibi bir suçu işlemiş demektir.Unutmayalım ki,başkalarının maddi ve manevi varlığına katlanma, hoşgörünün bir ögesidir.O hoşgörü ki,hoşgörüsüzleri bile hoşgörecek kadar cömert bir erdemdir...

Diyesim şu. Eleştirinin ve diyalojik ilkenin düşünce üreten gücünden yararlanarak,hukukumuza ve insanımıza sunacağımız hizmet,hepimizin ortak yapıtı olacaktır.

Bir başka yön,bilimle inatlaşmaktan vazgeçmek,ama bilimle inatlaşanlarla inatlaşmayı sürdürmektir.Uygitsinciliğin kolaycı,çoğunluğa şirin gelen çokyüzlülüğüne ödün vermek,kendini aldatmaktır. ... Gerçek çok boyutludur.Kimse gerçeğin bütün boyutları üzerinde kolay kolay egemen olamaz..."