26-10-2007, 17:24
|
#2
|
|
DANIŞTAY 10.H.D. 13.10.1993, 1992/3372 E. 1993/3777 K.
'Ülkemizin belli bir yöresinde yoğunlaşan terörist olayları denilen eylemlerin,Devlete yönelik olduğu, devletin anayasal düzenini yıkmayı amaçladığı, bu tür olayların zarar gören kişi ve kurumlara karşı kişisel husumetten ileri gelmediği bilinmekte ve gözlemlenmektedir.
Sözü edilen eylemler nedeniyle zarara uğrayan, terörist eylemlere herhangibir şekilde katılmamış olan kişiler kendi kusur ve eylemleri sonucu değil, toplumun içinde bulunduğu sosyal kargaşadan zarar görmektedirler.Kısaca zararın nedeni toplumun bireyi olmaktır.Belirtilen şekilde ortaya çıkan zararların özel ve olağandışı nitelikleri dikkate alınıp NEDENSELLİK BAĞI ARANMADAN, terörist olayları önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemeyen idarece SOSYAL RİSK İLKESİNE GÖRE TAZMİNİ GEREKİR.Esasen terörist olaylar sonucu ortaya çıkan zararların idarece tazmini, böylece topluma pay edilmesi HAKKANİYET GEREĞİ OLDUĞU GİBİ, SOSYAL DEVLET İLKESİNE DE UYGUN DÜŞECEKTİR.'
Terör eylemleri sonucu kişilere verilen zararların, ister terör örgütünden ,ister teröristlerle güvenlik güçlerinin, isterse güvenlik güçlerinin eylemlerinden kaynaklanmış olsun, açılan tazminat davalarında idari yargı'nın etkili bir iç hukuk yolu olarak görünmesine karşın, Avrupa İnsan Haklar Komisyonu, hiçbir iç hukuk yoluna gidilmeden kendisine yapılan başvurular hakkında '' kabul edilebilirlik'' kararı vermesi haklı olarak eleştirilmektedir. ( Ayrıntılı Bilgi için ; Şeref Gözübüyük ''Terör olayları ve Yönetimin Sorumluluğu'' A.Ü. SBF Dergisi)
|