Mesajı Okuyun
Old 09-10-2007, 11:19   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

ceza tecil edilmiş olması suçun 48. maddede sayılan yüz kızartıcı suç olduğu düşünüldüğünde görevine son verilmesi sonucunu değiştirmez diye düşünüyorum; (1990 yılındaki ibk 'nın tecil ile ilgili olarak, 91 yılındaki yasa değişikliği ile anlamı ve hükmü kalmamıştır.)


ÖZETİ:Tecil edilmis olsa bile, hirsizliga tesebbüs suçundan mahkumiyet hali, Devlet Memuriyetinden çikartilmayi gerektirir.


Devlet Memurluguna alinacaklarda aranacak özel ve genel kosullari düzenleyen 657 Sayili Devlet Memurlari Kanununun 276 Sayili Kanun Hükmünde Kararname ve 3409 Sayili Kanunla degisik 48 nci maddesi (A) bendinin 5 numarali alt bendinde "taksirli suçlar hariç olmak üzere, agir hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa ugramis olsalar bile Devletin sahsiyetine karsi islenen suçlarla, zimmet, hirsizlik ... gibi yüz kizartici veya seref ve haysiyeti kirici suçtan veya ... suçlarindan dolayi hükümlü bulunmamak;" hükmü yazili idi.

Deginilen madde, 18 OCAK 1991 gün ve 20759 Sayili Resmi Gazetede yayimlanarak yürürlüge giren 3697 Sayili Kanunla degistirilmis "S.Taksirli suçlar ve asagida sayilan suçlar disinda tecil edilmis hükümler hariç olmak üzere, agir hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa ugramis olsalar bile Devletin sahsiyetine karsi islenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüsvet, hirsizlik, dolandiricilik, sahtecilik, inanci kötüye kullanma, dolanli iflas gibi yüz kizartici veya seref ve haysiyeti kirici suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçiligi hariç kaçakçilik, resmi ihale ve alim satimlara fesat kaçirma Devlet sirlarim açiga vurma suçlarindan dolayi hükümlü bulunmamak sekline dönüsmüstür.

Ayni kanunun "memurlugun sona ermesi baslikli 98 nci maddesi "Devlet Memurlarinin;

a) ;
b) Memurluga alinma sartlarindan herhangi birini tasima diginin sonradan anlasilmasi veya memurluklari sirasinda bu sartlardan herhangi birini kaybetmesi;
c) ;
ç) ;
d) ...;
Hallerinde memurlugu sona erer" hükmünü amir bulunmaktadir.

Davacinin isledigi "Hirsizliga tesebbüs" suçundan Malatya Ikinci Sulh Ceza Mahkemesince Yargilanarak, 6 KASIM 1985 gün ve E.1985/653, K.1989/995 Sayili Kararla bir yil hapis cezasina mahkum edilmis, cezasi 647 Sayili Kanunun 4 ncü maddesi uyarinca yedibinsekizyüzlira agir para cezasina çevrilerek ayni kanunun 6. maddesine göre de tecil edilmistir. Mahkumiyet hükmü 16 EYLÜL 1986 tarihinde kesinlesmistir.

Davacinin yüz kizartici suçtan kesinlesmis mahkumiyetini esas alan davali idare, 657 Sayili Devlet Memurlari Kanununun 98/b maddesi uyarinca memurluga alinma kosulunu memurlugu esnasinda kaybettigini kabul ederek hakkinda tesis ettigi Milli Savunma Bakanliginin 11 HAZIRAN 1990 gün ve PER: 720041190Svl.Me.S.3.Ks. sayili islemi ile memurluguna son verilmistir.

657 Sayili Kanunun 48/A5 nci maddesinde "Hirsizlik" yüz kizartici suçlar arasinda sayilmis, alinan cezanin niteligi ne olursa olsun bu suçtan mahkum olanlarin Devlet Memurluguna alinmayacaklari, alinmis olanlardan hüküm giyenlerin memurluguna son verecegi öngörülmüstür.

Kanun "Hirsizlik" suçundan mahkum olmayi memurluga son vermeye neden saymaktadir. Hukuki anlamda mahkumiyet kisinin yargilanmasi sonucu kanunlarin suç saydigi yasak fiili islediginin sabit görülmesi üzerine, Kanunda o fiil için öngörülen yaptirima çarptirilmasina iliskin yargi kararinin, saptanan prosedürü içinde kesinlesmis, Kanunlarda belli hallerin disinda ellenemez hale gelmesi, baglayicilik kazanmasidir.

Tecili cezanin infazini 5 yillik deneme süresi için durdurmakta, bu süre içinde isledigi bir cürümden dolayi evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya agir hapis cezasina mahkum olunmama halinde esasen mahkumiyeti vaki olmamis saymakta ise de; bu suçlarin salt ceza hukuku alaniyla sinirli ve sirf bu hukuka özgü sonuçlar seklinde degerlendirilmesi gerekmektedir. Statülerin hakim bulundugu ve degisik karakteristik özellikleri tasiyan idare hukuku açisindan tecilli bir mahkumiyetinin ayni sonuçlar doguracagini söylemek de olanakli degildir. Yüz kizartici suçlardan mahkumiyetin genel afla ortadan kaldirilmasi halini dahi memuriyete alinmaya engel sayan kanun koyucunun, ayni nitelikli bir suçtan tecilli mahkumiyeti memuriyete engel saymamasi paradoks ve çekici olup, böyle bir yanilginin kanun koyucuya yükletilmesi düsünülemez. 657 Sayili Kanunun 48/A5 nci maddesinde "affa ugramis olsa bile ... yüz kizartici suçtan dolayi hükümlü bulunmamak..." denilmesi, Kanun ve Kanun Koyucunun amacini yeterli açiklikta ortaya koymaktadir. Amaç yüz kizartici suçlardan hükümlü olanlarin Devlet Memurlari olamayacaklaridir. Alinan cezanin tecil edilmis olmasi, mahkumiyeti ortadan kaldirmayacagi için memuriyete alimda ilgili kisi lehine bir sonuç dogurmayacaktir. Nitekim uygulamadaki duraksamalari gidermek yönünden 3697 Sayili Kanunla gerçeklestiren degisiklikle maddeye11 asagida sayilan suçlar disinda tecil edilmis hükümler hariç olmak üzere .." ifadesi getirilerek, yüz kizartici suç olarak nitelendirilen ve kanunda bir bir sayilan suçlardan birisinden tecil edilmis mahkumiyeti bulunanlarin Devlet Memuru olamayacaklarina açiklik getirilmistir. Kanunun gerçek ve asil amaci karsisinda, Danistay 5 nci Dairesinin benzer bir dava nedeniyle vermis bulundugu 13 SUBAT 1989 gün ve E.1988/1879, K.1989/389 sayili kararindaki degerlendirme ve aksi kabul ile davaci vekillerinin bu karardaki gerekçelere dayali iddialarina istirak edilmemis, kabule deger görülmemislerdir.

Davacinin yüz kizartici suçtan tecilli de olsa kesinlesmis mahkumiyetinin bulundugu yadsinamaz, bir gerçektir. Kesinlesen hüküm nedeniyle davali idare açisindan 657 Sayili Kanunun 97/b maddesi uyarinca davacinin memurluguna son verilmesi kaçinilamaz olmus, Kanunda kaynaklanan bagli yetkisini kullanarak bir yerde Kanun hükmünü yerine getirmekle yüz yüze kalmistir. Bu yüzden tesis ettigi islemin tüm ögeleri itibariyle hukuka uygun oldugu degerlendirilmistir.

Yukarida açiklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDINE,