08-10-2007, 16:46
|
#20
|
|
Hayat muhakkak ki bana acımazsız olacak. Gül bahçesinde okuyup çalışmıyoruz hiç birimiz. Benim demek istediğimiz gayet açık bir şekilde Sayın Uygar’da belirtmiş.
|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
Emeği karşılığı para kazanmak isteyen öğrenci arkadaşlarımızdansanız (ki bu onurlu bir davranıştır) en az emekle, en çok kazancı elde edebileceğiniz bir iş aramanız ekonomi biliminin kaidelerine de uygun olacaktır.
Asıl amacınız mesleği tanımak ve öğrenmekse (ve öğrenciyken çalışmak zorunda olmayacak kadar şanslıysanız hayatta) o vakit -bence de üzücü olan-bu durumu da mesleğin sorunları veya gerçekleri arasında irdelemelisiniz ve öğretmekten keyif alan, size örnek olabilecek, etik kurallara bağlı bir avukatın yanında vakit geçirmeye çabalamalısınız.
|
|
|
|
|
|
Ayrıca Sayın Uygar, tarzım sizi rahatsız ettiği için üzüldüm. Ancak gayet objektif bir yazı yazıp kimseyi üzmemeye çalışmıştım, demek ki becerememişim. Nihayetinde herkesin bir tarzı vardır.
Ve Sayın Kuzeyli. Sözlerim arasında ayıp kelimesi bir kere geçmiş mi? Geçmediyse; benim sözlerimi alıntılayarak, neye dayanarak böyle bir çıkarıma ulaşıyorsunuz çok merak ettim. Avukattan para beklemenin ayıp olduğunu söylemedim. Ancak öğrenci iken çalışıp 200 Lira emeğinin karşılığını almayı üstüne üslük bu parayı komik bulmak bana biraz garip geldi. Stajyerler bile bu ülkede 400–600 Lira arası kazanırken, örencinin 200 Lirayı beğenmemesi bence gayet mantıksız. Ha ben öğrenciyken yanımda çalışmak isteyene 400 Lira’dan da fazla veririm diyorsanız, profilime tıklayıp bana bir özel mesaj yollarsanız sevinirim. Çünkü bu yaşta hem hukukun içinde bulunup hem de 400 Lira kazanabileceğim bir yer ben bilmiyorum. Kabul ederseniz; şu an yanında vakit geçirdiğim Ceza Avukatını bırakıp yanınızda sözleşmeli, SSK’lı vs. çalışmaktan zevk alırım (:
Bu arada işi kapmak; işi öğrenmek manasına gelir. Diğer bir anlamı da mekânın tozunu yutmaktır. Bunun da ne anlama geldiğini merak ederseniz açıklayabilirim.
Son olarak yukarıda da belirttim. Diğer arkadaşlar da belirtmişler. Önemli olan amaçtır. Para mı yoksa işi kapmak mı bu sorunun cevabı verilmelidir. Ya da öncelikler sıralanmalıdır. Önceliği para olan birinin bir fast-food restoran’ında çalışmasını sakıncalı bulmuyorum. Yani hukuk fakültesini okurken sonuçta herkes bir avukatın yanında çalışmıyor ya. Dediklerimi aynen tekrarlıyorum. Hem 100–200 Lira’dan daha fazla ““emek karşılığı”” almak hem de hukuki işlerin içinde bulunma, avukatlık mesleğinin tozunu yutmak zor iştir, herkese denk gelmez.
Bana denk gelmediği gibi…
Sayglarımla
|