Mesajı Okuyun
Old 07-10-2007, 07:12   #137
NİLGÜN SEYMEN

 
Önemli Nazire'nin HUKUK adı altındaki çıkar mücadelesi...

6 EKİM 2007/CUMARTESİ tarihli Vatan Gazetesinin 14.sayfa haberi olarak karşıma çıkan bir manşete şaşırdığımı söyleyemem.

Çünkü haberin muhattabı hanımefendi, yuva kurtaracağım adı altında kendi kişisel sosyo-ekonomik dinamiklerini koruma gayretlerinde,

Eşinin klarneti olmadan hayatta ve de ayakta kalmayı hiç denemediği için,

en iyi başardığı şeyin ev işleri ve de çocuk sahibi olmaktan ibaret olduğu dünyasında,

EVLİLİĞİ,

BİR TUTUKLULUK KONTRATI gibi düşünebilmesi hiç de yabancı gelmedi bana.

Bu tarz yaklaşım ve de davranış biçimleri, sosyo-ekonomik güveceleri olmayan tüm TÜRK KADINI için ortak geliştirilmiş bir realitedir.

Ne demiştir bayan;

BENİM FAKULTENİN KİTABINDA BOŞANMA YOK!

Ferhat Göçer'in boşandığı eski eşi, Dr Berna Hocaoğlu'na olan ithafıydı bu cümleler...

Ben eşimin acıları ile kalmayı tercih ediyorum,

demiş...

AMAN DA AMAN,

Böyle acıya da can kurban.

ERKEK, bir yanda çocuklarının anası diğer yanda sevdiği kadın arasında med cezirler yaşarken belki biraz vicdan muhasebesi ile yıpranıyordur ama,

ACI,

ÇOK ABARTILI BENCE,

HATTA ÇOK DA KOMİK...

Berna ile Nazire arasında kumaş farkı var...

Berna benim safımda bir insan.

Olmuyor olamıyor,

eğer benim yerimi alacak bir

beden,
bir ten,
bir el

bulmayı dilediyse onu kıskıvrak kıstırmak,
nikah akdini bir GİYOTİN gibi kullanarak,

AİLEMİ KORUYORUM,

savunmasını paravan olarak kullanmak son derece ilkel bir yaklaşımdır.

Eğer deseydi ki;

dobra dobra ve de mertçe,

Ben hiç hayatım boyunca çalışmadım,

evimin kirasını, faturalarını, mutfak masraflarını karşılayacak nakdi hiç kazanmadım.

Bu yüzdendir ki EŞİMİN YAŞAMIMDAN ÇEKİP GİTMESİ beni mağdur eder.

Hah işte bu olayın gerçek tablosu budur.

KADIN kendisini baksın diye beslesin diye bir yerlere İMZA ATTIĞI VE O İMZAYI HAYAT POLİÇESİ gibi düşündüğü sürece

asla,
asla,
asla

gerçek medeniyetler ülkeleri arasına giremeyeceğiz.

Dr Berna'yı,
ev kadını Nazire'den ayıran TIP DİPLOMASI DEĞİLDİR.
Nedir?

Dünya görüşleridir.

Yürümüyor mu?

Olayı empozelere dönüştürmek değildir.
Olayı bir müebbet hapis formatına dönüştürmek değil,
ÖZGÜR İRADENİN TASARRUFUNA teslim edebilmenin,
onurlu bir kadın olabilmenin mevcudiyetidir.

Fark Tıp diploması değildir.
NEDİR?

İki kadını birbirinden taban tabana ayıran!

Hayata bakışlarıdır.

Biri sadece BANA DEĞER VERİYORSAN KAL dır.

Diğeri çocuklarını ve beni bakmaya mecbur olduğun için kal 'dır.

Sonuçta Deniz Seki değildir burada savunmaya çalıştığım,

bu -A-.kişi ...-B-kişi ..OLABİLİRDİ, ismi duyulmamış bir kadın olabilirdi.

Belki medyaya bıu denli malzeme de olmazdı bu boşanma mevzuatı.

Göz önünde olan iki insan bir duygusallık yaşıyor,

burada bitmiş bir evliliğin külleri söz konusudur.

KADIN ONURUDUR ANLATMAYA ÇALIŞTIĞIM.

Estetik de olsa, NAZİRE tornaya girdiğinde cismen çok yeni bir hale de gelse,

bence eksiklik beyninin nöronlarında...

Haksız mıyım?

Eğer yüreğinde AŞK VAR bunun için direniyor diyenleriniz varsa,

ona da savunmam var elbette...

AŞK DEDİĞİMİZ illet tek kişilik bir şey değildir.

İki kişiliktir AŞK.

Erkek kadını sever, erkek kadına yeter ve onun olursa,

Kadın erkeği sever ve de kadın erkeğe yettiği için onun olursa,

AŞKTIR YAŞANACAK OLUNAN.

Aksi hali yarım kalmış, tamamlanamamış bir ilişkidir.
Bittiğini kabullenmek genellikle bitirmeyen kişi tarafından güç ve de geç algılanırsa da,

BİTEN BİTER...ADI AŞK OLAMAZ bu travmanın ve de çırpınışların.

Bence estetik olsun, BUNU KENDİ AYNASI İÇİN YAPSIN,

kurslara başlasın ve derhal kendisini bir işe atsın.

Alın terini denesin,

sırtını bir yerlere dayamadan nasıl yaşanması gerekliliğini algılasın,

estetik yine olsun,

bunu Boşanma kararı alan bir erkeği geri almak için değil,

SADCE AMA SADCE KENDİ İMAJI VE YENİ YAŞAMINDAKİ MORAL VE GÜZELLİĞİ için yapsın.

Her fakülte bitireni adam sınıfına sokmak da imkansızdır.

Burada bunu da şiddetle savunmaktayım.

ODTÜ MZ. iki dili ana dili gibi konuşan-kızımın babası- bir erkek ile DOĞRU DÜZGÜN TÜRKÇEYİ başaramamış olarak, sadece 4 ay evli kalabilen bir KADIN sıfatı ile bunu da altını kalın hatlar ile çiziyorum...

Diploma kişiye sadce sosyal refah ve yaşam kalitesi olarak satatü vererek geri döner.
EVİN İÇİNDE dolaşan insanın ruhu ve bedenidir.
Onları beslemez fakülteler.

Bunu başaracak olan kişinin sadece ama sadece kendisidir.



Sevgiyle kalın...