05-10-2007, 12:11
|
#5
|
|
Aynı konuda bulabildiğim diğer Yargıtay kararları:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/18717
K. 2006/21912
T. 23.11.2006
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK.'nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de; ( Borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunamayacağını bildirmesinin lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği )ifade olunmuştur.
Bu durumda, haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu, haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak, bu hakkından vazgeçebilir.
Somut olayda şikayetçi takibin kesinleşmesinden sonra 27.07.2004 tarihli haciz sırasında SSK.'dan almakta olduğu emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat ettiğine yönelik beyanı yukarıda açıklanan nedenlerle geçerli ve süreklilik kazanan Yargıtay içtihatlarına uygun olduğundan, mahkemece haczin kaldırılması şikayetinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/130
K. 2006/3132
T. 21.2.2006
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK.nun 83/a hükmüne göre aynı kanunun 82 ve 83. maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar geçerli değildir. Anılan maddede 82 ve 83. maddelerde açıkça bahsedilmesine rağmen özel kanun hükümlerine göre haczi caiz olmayan mal ve haklarında bu maddeye dahil bulunduğuna şüphe yoktur.
Buna karşılık borçlunun haciz sırasında veya ondan sonraki bir dönemde veya ondan sonraki dönemde belirli bir mal, maaş veya ücretin haczedilemezlik sıfatından feragat etmesi geçerlidir.
Somut olayda, 506 Sayılı Kanunun 121. maddesi gereğince haczedilemeyen Sosyal Sigortalar Kurumundan borçluya bağlanan emekli maaşının 13.12.2002 tarihinde haczedildiği anlaşılmaktadır. Ancak borçlu bu haczinden sonra 13.01.2003 tarihinde icra dosyasında bulunan beyanında emekli maaşından 150 YTL. kesilmesine muvafakat ettiğinden yukarıda zikredilen ilkeler uyarınca muvafakat ettiği haciz kısmı için icra mahkemesinde haczin kaldırılması için şikayette bulunamaz. Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|