Mesajı Okuyun
Old 04-10-2007, 21:05   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Burada yalnızca komşu taşınmaz maliklerine değil, onlarla birlikte yaşayan veya taşınmazı bir sınırlı ayni hakka veya şahsi hakka dayanarak kullanan , zilyed olan kişiler de dava hakkına sahiptir. Ayrıca belertelim ki, YMK.730 (ÖMK 656 m) hiç ayırım yapmadan zarar gören ve görme tehlikesi altında bulunan herkese, dava hakkı tanımış bulunmaktadır. Ancak YMK.730 m.nin komşuları koruma amacından hareketle , komşu taşınmazlara ayni veya şahsi hakka dayanarak zilyed olmayan kişilerin , YMK 730 m.ye göre dava açamayacağını ileri süren görüşler de doktrinde vardır.”
(Şeref Ertaş, Eşya Hukuku 2002 sh: 385)


“Bu fiili hakimiyet mülkiyet hakkına , sınırlı ayni hakka veya kişisel bir hakka dayanması gerekmektedir Örneğin yoldan gelip geçenlerin zarar gördüklerini ileri sürerek MK.nun 661(737),656(730) . maddeleri uyarınca el atmanın önlenmesini gerekli önlemlerin alınmasını ileri süremeyecekleri görüşü uygulamaya hakim bulunmaktadır. O halde bir kimsenin komşu sıfatıyla söz konusu kanun maddelerine göre bir dava açabilmesi için ayni veya şahsi hakka dayanması başka bir anlatımla komşuluk sıfatıyla zarar görmesi gerekmektedir.”
( Eraslan Özkaya , El Atmanın Önlenmesi Davaları ,2002 sh: 5099
*****
Not: Sınırlı ayni hak : irtifak, rehin , taşınmaz mükellefiyeti
Şahsi hak : kira, ortaklık , önalım , satış vaadi , muhtesat yapımı gibi anlamına gelmektedir.
Yukarıdaki bilgilerden benim çıkardığım sonuç, komşuluk hukukundan kaynaklanan davaları açabilecek kişilerin , komşu olmalarının yanısıra komşu taşınmazın maliki veya sınırlı ayni hak yada şahsi hak sahibi sıfatıyla zilyet olmaları gerekmektedir. Salt malik sıfatıyla zilyetliğin bu tanımlara girmediğini düşünüyorum. Koşulları varsa öncelikle TMK 713/2 md.sine göre tapu iptali ve tescil davası açılmalı. Bu gibi kararlar hükmün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmakta fakat geçmişi de kapsamaktadır.

Gerçi (rasnolnikov) un yayınladığı karar ölçüyü geniş tutmuş ama genel kuralın yukarıdaki gibi olduğu kanısındayım. Bununla beraber, kanun metninde malik, zilyet ayırımı veya başka bir ayırım yapmadan komşu sayılacak kişilerin dava hakkı düzenlendiğine göre , somut olayda kanun metninden giderek ve bunu savunarak ve yayınlanan yargıtay kararını da örnek göstererek dava açabilme şansının da bulunduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla.