|
Sn. Ahmet Turan,meslektaş forumları olduğu için,rahatlık ve huzur içinde katıldığım ve sanal/gerçek ayrımı yapmadan en içten ve saygılı,paylaşımcı duygularla yazdığım sitede,başlangıçta yadırgadığım bu sataşma ve hakaretlerin,zannettiğim kadar yüksek bir oranda olmadığını sonradan anladım. Yeni iken,alışık ta olmadığım için,sataşmalar dahi ağır geliyordu. Ben yalnızca iki kez,hiç haketmediğim ve anlamadığım sebeplerle hakarete uğradım,bu kadar kalabalık ve yoğun
bir ortamda,kimbilir hangi duygu ve etkilerle,nadiren gerçekleşen bu bir/iki münferit olayı atlatmam hiç kolay olmadı. Çünkü,herhangibir kişi olsa,ağır karşılık verebilir,yasal yollarla hesap sorabilirsiniz. Ama meslektaş olunca,hele çok sevdiğiniz kişi/ler olunca acısı içinizde çörekleniyor. Sevdiğiniz insanlardan gelince de en kibar üsluplarla duyduğunuz üzüntüyü,kırılganlıklarınızı,söze,türkü,şiire döküyorsunuz. Bu kez,ilgili arkadaşlar,bu yüksek insani davranışı yadırgayıp,acılardan,kırgınlıklardan,şiirlerle,
güzel sözlerle "iyileştirici" etki bekleyen kişileri anlamakta zorlanıyorlar.
Ben,her acıya,her zorluğa,her tıkanmaya,sazla,sözle,türkü ve şiirle karşı koymuş ve direnme,ayakta kalma gücümü "onurlu ve duygulu" bu kaynaklardan almışımdır.
İçimdeki insanı türkülerle,şiirlerle büyüttüm. O yüzden acılarımı,üzüntülerimi da onlarla çözerim.Hakaret edene,acı söz söyleyene aynı üslupla cevap vermek bana yakışmaz.
Ve eğer,bu köşeden "vurucu timleri" ile sataşmaya devam etmeseler,asla bunları hatırlamayacak,hatırlatmayacaktım.
Sizin de kırgınlığınız,her ne nedenden ise,kalben paylaşır,yalnızca sevgi,saygı ve hoşgörü ile örülü,uygar diyaloglarda buluşmayı dilerim.
|