20-09-2007, 10:08
|
#5
|
|
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
1997/2-562
Karar No.
1997/779
Tarihi
08.10.1997
İLGİLİ MEVZUAT
743-TÜRK KANUNU MEDENİSİ/134.1/2
KAVRAMLAR
BOŞANMA
AF EDİLEN OLAYLAR
HOŞGÖRÜ İLE KARŞILANAN OLAYLAR
ÖZET
TANIK İFADELERİNDEN GEÇEN OLAYLARDAN SONRA EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM ETMİŞTİR. DAVACI BU OLAYLARI AFFETMİŞ EN AZINDAN HOŞGÖRÜ İLE KARŞILAMIŞ SAYILIR.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.10.1996 gün ve E.1995/1121, K.1996/828 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27.12.1996 gün ve E.12928-14015 sayılı ilamı:
( ... Tanık ifadelerinde geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır. Bundan sonra boşanmayı gerektirir bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır.
Medeni Kanun'un 134/1-2. maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanun'un 134/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2003/1645
Karar No.
2003/3217
Tarihi
10.03.2003
İLGİLİ MEVZUAT
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/166/174
KAVRAMLAR
MANEVİ TAZMİNAT
BOŞANMA
DÖVME HADİSESİ
ÖZET
KOCANIN DÖVME HADİSESİNDEN SONRA BİR ARAYA GELİNİP AİLE BİRLİĞİ DEVAM ETTİRİLDİĞİNDE, BİLAHARE AÇILAN BOŞANMA DAVASINDA BU HUSUS MANEVİ TAZMİNAT SEBEBİ YAPILAMAZ.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4722 sayılı kanunun 1. maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir.
2-Kocanın dövme olayından sonra evlilik birliği devam etmiş olup hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak manevi tazminat talep edilemez. Kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2.bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının l.bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İyi Çalışmalar.
|