Mesajı Okuyun
Old 27-08-2007, 10:14   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Özge Yücel,

Kadın kollarında neler olduğu konusundaki şikayetlerinize katılmamak elde değil. Ancak, bu şikayetleri gidermenin yolu bu kolların ortadan kaldırılması olmamalı. Aksine, bu kolların / birimlerin yeniden yapılandırılması üzerinde durulmalı.

Alıntı:
Bugün kadınların böyle bir sorunu yok, yani erkeklerle birlikte okuyor, çalışıyor ve eşit bir vatandaş olarak sözü dinleniyor kürsülerde.

demişsiniz. Bu yargı olsa olsa belli kesimlerde ( ki azınlıkta kaldığı muhakkaktır) geçerli olabilir.

Kendini kadın hakları konusunda çalışma yapmaya "adamış" bir birim/kol/örgüt vs. ilan eden grupların çoğunun kadın hakları ile ilgisi olmadığı açık. Siz de buna temas etmişsiniz zaten. Halihazırdaki "kadın kolları" da ( genellikle siyasi partiler içinde kullanılan bir deyiş bu. ) bu forma girmiş olabilir. Ancak, bu kolların tek amacının
Alıntı:
vatandaş yerine konulmadığı, kadınların erkeklerden uzak tutulduğu zamanlarda kadınları toplumsal yaşama yönlendirme amacı
olması gerektiğini düşünmek bana çok da doğru gelmiyor. Ben, "bozulmanın" temelde bu "amaç"tan kaynaklandığını dahi düşünmüşümdür. Bu amaç, son derece klişe, üzerinde ciddi ve özenli bir çalışma yapılmamış bir amaçtır.

Tüm kadın kuruluşları, kolları , entegre olunmasını arzu ettikleri "toplumsal yaşam"ın çerçevesini sorgulama zorunda. Mesele entegre olmak ya da katılmak değil, mesele dönüştürebilmek. Kurulu düzenin içinde evcilleşme amacını bahsettiğiniz türde yapılanmalar zaten gerçekleştiriyor.

Söylemek istediğim aslında şu : "vatandaş" kalıbı üzerinde düşünmeden, "toplumsal yaşam"ın halihazırdaki durumunu ve ne olduğunu sorugulamadan kadını vatandaş yapmaya ve toplumsal yaşama katmaya çalışan bir grup çok büyük ihtimalle geleneğin pekiştiricisi olacaktır. Bu amaç için çalışan kadınların biribirlerine yemek tarifi vermeleri pek de şaşılacak , yadırganacak bir konu değil.

Saygılar.