| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Hasta   Hekim ilişkisinde Hukuki  Sorumluluk
			 
			 
			
		
		
		
		I. HUKUKİ SORUMLULUK
Hasta ile hekim arasında bir sözleşme olsun veya olmasın, hekim hastaya bedeni 
veya ruhi müdahalelerinde kasten yada kast olmadan meydana getirdiği sonuçlardan 
dolayı borçlar kanunundaki haksız fiil esaslarına göre sorumlu tutulacaktır.
Borçlar Kanununun 41. maddesine göre “hukuka aykırı kusurlu bir fiile başkasına zarar veren 
kimse bu zararı tazmine mecburdur” haksız fiil sorumluluğu açıklanmıştır. Bu madde 
gereğince haksız fiil sorumluluğu fiilin hukuka aykırılığını ve hatta failin kusurlu olmasına 
dayandırılmıştır. Kusur aranmaksızın sorumlulukların düzenlendiği kanunlarda görmekteyiz.[1]
1. Genel Olarak
Hasta uğrayacağı haksız fiilden dolayı hekimi sorumlu tutacaktır. Aralarında bir akit 
mevcut olsun veya olmasın hekim hastasına yapacağı operasyonlarda tam ve eksiksiz 
davranmalıdır. Hekim hukuka aykırı bir şekilde zarar verirse biz bunu hastaya yapılmış bir 
haksız fiil olarak görüyoruz.[2]
2. Hekimin Hastaya Karşı Sorumlu Olmasının Dayandığı Esaslar
Bir hekimin hastasına yaptığı operasyonda kusurlu davranması onu yaptığı işten dolayı 
mesul tutacaktır. Şayet bir hekim kusuru olmadan sorumlu tutulacak olursa bu pekte ahlaki 
olmayacaktır. Adil bir davranış için hekim kusuru dâhilinde sorumlu tutulacaktır. Hasta 
hekimin kusuru olmadan bir zarar altında kalırsa bunu nasıl açıklayacağız. Hekimin ağır 
ihmalimi yoksa tedbirsizlik mi? Kanaatimizce bir hekimin kusuru olmasa bile hastasına 
verdiği zarardan dolayı mesuliyeti vardır. Hekim hastasının vücut bütünlüğünün 
korunmasından sorumludur. Yapacağı müdahalelerde ihmal gibi mazeretlere yer 
vermemelidir.
Hekimin hastasına yaptığı müdahalede kusurlu olmamasına binaen sorumlu tutmazsak 
hasta mağdur durumda kalacaktır ki böyle bir davranış adalete uygun değildir. Kanaatimizce 
zarara uğrayan hasta uğradığı zarardan dolayı sorumlu bir kişi arama hakkına haizdir.[3]
Mağdur durumda olan hasta ortada bir kusur olmasa bile meydana gelmiş bir tehlikeden
dolayı bile hekimi sorumlu tutabilir. [4]
Burada hasta uğradığı zarardan dolayı hekimin kusurlu ve kusursuz sorumluluğundan 
dolayı hakimin takdir yetkisini kullanarak, hastanın hekim tarafından kendi üzerinde 
oluşturduğu zarardan dolayı adalet ilkesi çerçevesinde hakimin inisiyatifine kalabilir.[5]
3. Hekimin Hastaya Karşı Sorumluluğunun Sigorta Ettirilmesi
Hekimler meslekleri ile ilgili faaliyetlerde hastalara karşı meydana getirebilecekleri zarar, 
hata, ihmal veya kusurdan dolayı mağdur kalan hastanın uğrayacağı zararların tazmininde 
hekim kendini güvence altına almak için ABD ve bazı Avrupa[6] ülkelerinde “malpractise 
insurence” faaliyette olan sigorta sistemi ülkemizde “Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk 
Sigortası” olarak hekimlerin sorumluluklarını sigorta ile hasta karşısında azaltmayı öngören 
bir güvencedir. Bu sigortanın amacı davacı olan hastanın uğrayacağı zararların maddi 
ödenekte sigorta tarafından karşılanmasıdır.[7] Hekim sorumlu olduğu olguyu bu sigorta sistemi 
ile ödemek zorunda kalacağı tazminatın sigorta tarafından ödenmesine ve bu sigorta ile hekim 
malvarlığını aşan hallerde ödemiş olduğu primlerle yapacağı zararlar karşısında kendini 
teminat altına almış olacaktır.[8] Sağlık bakanlığı hazırlamış olduğu kanun tasarısının birinci 
maddesin de sorumluluğu şöyle açıklıyor; “ Bu Kanunun amacı, sağlık personelinin koruyucu, 
teşhis, tedavi ve rehabilite edici standart tıbbi uygulamayı yapmaması, mesleki bilgi ve beceri 
eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zararlar ile ilgili sorumluluğa ilişkin usul 
ve esaslar ile bu zararları önleyici ve sağlık hizmetlerini geliştirici mekanizmaları 
düzenlemektir.”[9]Türkiye de Hekimlerin ilgili olduğu yasalar: “ 1982 Anayasası, 1219 Sayılı 
Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 1519 Sayılı Umumi Hıfzısıhha 
Kanunu, 2219 Sayılı Hususi Hastaneler, 6119 Sayılı Adli Tıp, 3153 Sayılı Radyoloji, Radyum 
ve Elektrikli Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun, 6023 Sayılı Türk 
Tabipleri Birliği yasası, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hasta Hakları Yönetmeliği, Klinik 
Araştırmalar vs.”
- Kusura Dayanan Sorumluluk
  1. Genel Olarak
Borçlar Kanunu m.41 de “ Gerek kasden gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile 
haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur” 
Hekimin kusurunu arıyoruz. Bir haksız fiil varsa burada hekimin yaptığı operasyonda ki 
kusuru meydana gelen zarar madde 41 ile açıklığa kavuşuyor. [10]
2. Hekimin Hukuka Aykırı Bir Fiil Gerçekleştirmiş Olması
a. Genel Olarak
Hekimin kusura dayanan bir sorumluluğundan söz edebilmek için hastaya karşı 
gerçekleştirmiş olduğu bir hukuka aykırı bir fiil olmalı.[11]
b. Hekimin Meydana Getirdiği Fiil
Hekim hastasına karşı yaptığı tıbbi operasyonlarda, yapma veya yapmama tarzında 
gerçekleştirdiği hareketlere Borçlar Hukuku çerçevesinde fiil diyoruz. Fiil sorumluluğu için 
önce bir fiil ardından bu fiille ortaya çıkan sorumluluk vardır. Fiil hekimin yaptığı iradi bir 
davranıştır. Mesela hekimin hastasını belli aralıklarla kontrol edip ilacını vermesi hekimin 
yaptığı fiildir. Hekim saati geldiğin de vermesi gereken ilacı hastasına vermezse burada ağır 
ihmal söz konusudur. Fakat Hekim saati bilerek ve isteyerek kaçırırsa burada hekimin 
kastından söz edilir.[12] Burada hekim sorumludur.
3. Hekimin Hukuka Aykırı Bir Fiili Hastaya Karşı Gerçekleştirmiş Olması
Hekim hataya yaptığı müdahalede ortada bir zararın olması gerekir. Bu zarar yapılan 
haksız fiil neticesinde gerçekleşmiş olmalı.[13]
4. Hekimin Hastaya Yaptığı Müdahalede Kusurlu Olması
5. Hekimin Hukuka Aykırı Fiilini Önleyen Sebepler
a. Genel Olarak
Medeni Kanun madde 24/f.2 de “ Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün
nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden
biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” Bu madde 
gereğince hasta ameliyat sırasında veyahut ta herhangi bir tıbbi müdahale gereken bir fiilde 
alenen rıza göstermişse hekimin yetkileri dahilinde davrandığı ve hukuka aykırı davranmadığı
kanaatine varıyoruz.
b. Hastanın Rızası
Hastanın rıza gösterdiği tıbbi müdahalelerde hekimin davranışı hukuka aykırı 
sayılmayacaktır. Gerekli olan bir tıbbi müdahalede hekimin hastanın bacağını kesmesi, fiilin 
hukuka aykırılığını önler. Tıbbi müdahalelerde rıza ayrı bir önem taşır. Vücut bütünlüğüne 
müdahale tıbbi bir gerekçe ile gerçekleşirse bu hukuka aykırı sayılmaz. Tabi önemli olan 
burada gerçekten bu müdahalenin gerekli olması ve tıbben yeterli imkânlarla yapılmasıdır. 
Hastanın rızası hukuka aykırı olmamalıdır. Hastanın vücut bütünlüğüne veya yaşamını 
kaybetmesine ya da sakat kalmasına sebebiyet verecekse söz konusu rıza geçersizdir.[14]
Mesela Ölmekte olan kardeşi için iki böbreğini vermeye rıza gösterme hukuken geçersizdir. 
 
[1] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, İstanbul 2000, s.467; bknz. Kusursuz Sorumluluk, s.
 
[2] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M.Turgut; s.468
 
[3] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 468
 
[4] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 469
 
[5] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 469–470
 
[6] Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İtalya, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, Lüksemburg, Portekiz bu ülkelerde mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak zorunlu tutulmamaktadır. Fakat Almanya, Hollanda ve Lüksemburg da ise sigorta mecburi tutulmasa da sigortalı olmadıkları gerekçesiyle iş yapabilme ruhsatları verilmemektedir.
 
[7]M.Ü. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü- “Mesleki Sorumluluk Sigortalarından Hekim Mesleki Sorumluluğunun Türkiye deki ve AB’deki Uygulamalarının Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi” adlı yüksek lisans tezi s: 97-98-99
 
[8] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 471
 
[9] Türkiye Tabipler Birliği
 
[10] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 476
 
[11] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 476
 
[12] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 476–477
 
[13] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 476
 
[14] Oğuzman, M. Kemal, Öz, M. Turgut; s. 484; Bak. Çilingiroğlu, C. , Tıbbi Müdahaleye Rıza, İstanbul 1993, s.42
*** Bu çalışma kendi tezimdendir . Çok Önemli gördüğüm noktalarda sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Saygılarımla Av.Yasemin Güllüoğlu*** 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |