Mesajı Okuyun
Old 17-08-2007, 12:16   #3
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın uSaRe01

Konuyla ilgili yargıtay kararı araştırma imkanım olmadı ancak görüşlerimi dile getirmek isterim. Sanırım bono verilmiş.

Öncelikle bir konuya değinmekte fayda var. Benzer olaylarda bazen Ticaret Mahkemesinde bazen de İş Mahkemesinde dava açılmakta. Yargıtay her ne kadar iş ilişkisinden kaynaklanan bir çekişme olsa da her iki mahkemenin de görevli olduğunu düşünmekte. Örnek bir olayda üç işçiden ikisi Ticaret Mahkemesinde bir diğeri ise İş Mahkemesinde dava açmış, üç davada da görev yönünden bir sıkıntı yaşanmamış. Ancak İş Mahkemesinde dava açılması daha avantajlı diye düşünüyorum. Çünkü böylelikle iş yargılaması kuralları uygulanıyor ve senedin nasıl doldurulacağı konusundaki sözlü anlaşma tanıklarla da ispat edilebilir hale geliyor. Oysa Ticaret Mahkemesinde açılan davalarda senedin nasıl doldurulacağı konusundaki anlaşma yazılı delille ispatlanmak durumunda. İstisnai bir yargıtay kararında şekil koşullarının imzadan sonra yazılmış olduğunun fennen kanıtlanması halinde senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususunun tanıkla ispatlanabileceğine karar verilmiş. Sonuç olarak İş Mahkemesinde dava açılması isabetli olmuş.

İşçi senedi teminat senedi olarak verdiğini bu nedenle ödeme yapmayacağını ileri sürmüş. Çekişme senet lehdarı ile borçlu arasında vukubulduğundan bu hususun kişisel defi olarak ileri sürülmesi mümkün. Eğer senet devredilmiş olsaydı böyle bir defi ancak senedi devralan kişinin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde mümkündü.

İşveren, avans ödemesi yapıldığı iddiasını dile getirdiğinden bu hususu ispatlamak durumunda. İşçi avans aldığına ilişkin bir belge imzalamadığından, işveren yaptığı ödemeyi banka kayıtları, avseherin belirttiği gibi muhasebe kayıtları ile ispatlamalı. Eğer ispat edemez ise davanızın kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Saygılar