Mesajı Okuyun
Old 13-08-2007, 15:32   #5
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Ö.Erol Yavuz

Güzel cevabınız için teşekkür ederim. Somut olaya fikir jimnastiği olarak devam edecek olursak ,

Bir önceki yanıtınızda İİK 280 için söyledikleriniz teknik olarak doğru .

Gayet tabiki, üçüncü şahıslar yönünden ve üçüncü şahısların tasarruflarının iptali diye bir durum olmaz. Fakat somut olayımızda dikkate değer husus , 89/1 ihbarnamesine cevap veren (İtiraz eden ) bankanın , dosya alacaklarına karşı tazminat sorumluluğunun zamanaşımı süresince devam ettiği gerçeğidir. İİK 89/4 e göre İcra Mahkemesinde açılacak tazminat davasında zamanaşımı süresi bir yıldır. Şartları dahilinde genel mahkemede açılacak olan tazminat davasının zamanaşımı süresi BK 125 e göre daha da uzundur.

Alacaklıların, 89/4 e göre açacakları dava, müstakbel alacakların haciz edilip edilemiyeceği noktasında kitlenmektedir.

1- Şayet müstakbel alacaklar haczedilebilecekse bankanın üçüncü şahsa yaptığı ödeme hukuken geçerli değildir. Banka ,davalar ile karşılaşabilir.

"Birinci haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi banka tarafından verilmiş olan ‘borçlunun genel kredi sözleşmesine göre kefil olduğu ve muaccel hale gelen borcu nedeniyle teminat riskleri bulunduğu, bu riskler tasfiye olunduğunda hesap bakiyesinde kalan meblağ olur ise gönderileceği’ şeklinde verilen cevabın ‘birinci haciz ihbarnamesine itiraz niteliğini taşıdığı’, cevabın doğru olup olmadığının İİK. 89/IV gereğince alacaklının icra mahkemesine yapacağı başvuru sonucunda belli olacağını" 12. HD. 16.4.2001 T. 5552/6520

2- Şayet müstakbel alacaklar haczedilemiyorsa , bankanın üçüncü şahsa yaptığı ödeme hukuken geçerlidir.Sizin açıklamalarınız yerine oturur.

Yine , 89/1 ihbarnamesi ile takibe dahil edilen üçüncü şahısın itiraz etmemiş olsaydı ve 89 prosüdürü ile takipteki borçluluğu , zimmetinde sayılan meblağ kesinleşmiş olsaydı yada üçüncü şahıs 89/1 ihbarnamesine gerçeğe aykırı itirazı 89/4 prosüdürü içerisinde kaldırılmış olsaydı takipteki durumuna bakmak lazımdır. Bu durumda , hakkındaki alacak miktarı kesinleşmiş olan ve adeta dosya borçlusu konumunda bulunan alalade üçüncü şahıs değil , ikincil takip ile 89 madde prosüdürü içerisinde ya itiraz etmediği için yada itirazı mahkeme kararı ile kaldırıldığı için takibe dahil edilmiş bir şahıs konumundadır. Kanatimce böyle bir şahsın dosya alacaklısı zararına mal kaçırma girişimi yada bankadaki paranın asıl dosya borçlusuna vermesi şeklinde gerçekleşen tasarrufunun korunmaması gerekir. O zaman şöyle bir çelişki çıkar. Siz 89 ihbarnamesi ile borçlu hale getirdiğiniz kişiye hacze gidebiliyorsunuz. Ama o kişinin mal kaçırması durumunda daha sonraki bir aşama da tasarufun iptali davası açamıyorsunuz. Burda çelişki var ... Tabi bu açıklamalar genel nitelikte olup bankaya karşı uygulanamaz.

Saygılarımı sunarım.. Av.Erdal Dülgar.