Mesajı Okuyun
Old 11-08-2007, 17:00   #4
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sayın Dülgar,

Sıra cetvelinin kesinleşip kesinleşmediğinden emin olamadığım için cevabımda ihtimalli olarak belirtmiştim. Sıra cetvelinin kesinleşmediği durumlarda, paranın İİK m.142/a hükmü uyarınca bankaya verilmiş olma ihtimali de dikkate alınmalıydı. Sıra cetveli kesinleştiğine göre paranın icra dosyasına iadesi mümkün olmadığı konusunda aynı şekilde düşünüyoruz.

Ancak; banka parayı borçluya verirse, üçüncü şahısların bu tasarruf yönünden bankaya karşı tasarrufun iptali davası hakları olduğu görüşüne ve banka sorumluluğuna katılmıyorum.

İİK m.280, zarar verme kastından dolayı iptal hükümlerini düzenlemekte olup, bu maddeye göre “malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınça bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir” denmektedir.

Banka, parayı borçlu-müşteriye ödeyecekse,
1.Borçlu-müşterisi ile arasındaki akdi ilişki gereği, konusu kalmayan teminat ya da teminatın yerine geçen şeyi iade ile mükellef bulunduğundan,

2.Sıra cetveli kesinleşmiş olmakla, satışın yapıldığı icra dairesine iade etme imkanı ve zorunluluğu kalmadığından,

3.Bu paranın üzerinde herhangi bir haciz olmadığından, ödemek durumundadır.

Banka, tüm faaliyetlerinde basiretli davranmak zorundaysa da, borçlu-müşterisinin alacaklılarının alacaklarını takip etmek yükümü bankaya yüklenmemelidir.

Üstelik bu dava ile iptale konu olan, üçüncü şahısların değil, borçlunun tasarruflarıdır. Örneğin borçlu müşterinin, alacaklılarından kaçırmak amacıyla, bu parayı çocuklarına temlik etmesi halinde, temliğin iptali istenebilirse de, doğrudan doğruya borçlunun adına tahakkuk edecek ve üzerinde herhangi bir kısıtlama olmayan parayı çekmesinde iptale tabi yön yoktur.

Haciz sözkonusu olmadığı müddetçe, banka sorumluluğunun da olmayacağını düşünüyorum.

Saygılarımla.