23-11-2003, 03:43
|
#29
|
|
Tecavüzün en belirgin unsuru, tecavüz edenin magduru zor kullanarak istemedigi bir iliskiye zorlamasidir. Bir kimseyi zor kullanarak, iradesi disinda bir iliskiye zorlamak, ister evlilik disi ister evlilik ici olsun suctur bence. Bu fiili gerceklestirenin erkek veya kadin olmasi olaydaki suc unsurunu degistirmez. Yalniz Türkiyenin gercegi su ki, bu isi yapanlar ekseriyetle erkekler. Isin önemli yani tecavüzü gercekten suc olarak kabul edip etmeyisimiz. Eger tecavüzü suc olarak kabul ediyorsak, onun cezalandirilmasini istmekte kacinilmaz olur.
Evlilik ici tecavüzü suc olarak kabul etmemek icin gösterilen gerekce; sikayet hakkinin kötüye kullanilacagi. Bütün haklarin kötüye kullanilmasi ihtimali oldugu icin, kanun bir hakkin kötüye kullanilmasini zaten korumuyor. Bütün haklarin kötüye kullanilmasi ihtimali olunca da, evlilik ici tecavüzü suc olarak görmek istemeyen mantikla, diger haklari da korumamak gerekir, cünkü bu haklarin da kötüye kullanilmasi ihtimali var. Görüldügü gibi gösterilen gerekce ile evlilik ici tecavüzü suc olmaktan cikarmanin sonucu diger haklari da korumamaya kadar gidiyor.
Isin en acikli YANl kadininin insani haklarini, örf ve adetlerimiz böyle buyuruyor, gerekcesi ile önlemeye calismak. Kisacasi HUKUK örf ve adetlere teslim ediliyor. Örf ve adetler mutlaka kötüdür, sökülüp atilmasi gerekir diye düsünmüyorum. Ama eger o örf ve adetler veya töreler adil degilse, insanlari en dogal haklarindan mahrum ediyorsa ve zora bas egmek zorunda birakiyorsa söküp atmak gerekir. Bunuda belirli fiilleri cezalndirmak ve bilincli bir toplum yaratmak yolu ile basarabiliriz. Yalniz sunu da bilmemiz gerekir; belirli fiilleri sadece cezalandirarak onlari önleyemeyiz. Toplumun bilinclenmesi ve kültür seviyesinin yükselmesi gerekir. Toplumun degisik kesimlerinden Ceza Kaunun Tasarisina karsi gösterilen tepkiler, belirli seylere karsi bir kipirdanmanin oldugunu gösteriyor.
Saygilarimla
|