29-07-2007, 22:16
|
#56
|
|
Sanırım sadece avukat hakim savcı üçgeni içinde olayı değerlendirmek yeterli olmadığı gibi tek başına sistemi eleştirmekte yeterli olmayacaktır.
Duruşmaların verilen saatte başlaması öyle sanıldığı kadar kolay değildir.
Mahkeme sayısını 10 katına çıkarsak, bir gündeki duruşma sayısını 40 tan 10a indirsek bile verilen saatte başlamayacaktır duruşma.
Birden çok mahkemede duruşması olan bir avukatın aynı saatlere rastlayan bir kaç davası olması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda o arkadaşı beklemeden dava dosyasını işlemden mi kaldıralım? Öte yandan iki dosya arasında uygun zamanı kestirmek kaloy değildir. Tahminen 10 dakika sürer dediğiniz bir duruşma bazan bir saati bulabiliyor. Dolayısıyla burda önemli olan mümkün olduğunca en uygun ve verilen saate en yakın zamanda başlaması yeterli kabul edilmelidir.
Hakim dayanışması yüzünden davanın reddedileceğini söyleyen arkadaşımızın hukuka inancı var mı merak ediyorum. Eğer böyle basit ve ilkel bir nedenle bu ülkede davalar reddediliyorsa duruşma saatinin kaçta başladığının ne önemi var ki?
En dakik saygılarımla.
|